Esas No: 2020/6337
Karar No: 2022/367
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6337 Esas 2022/367 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6337 E. , 2022/367 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15.01.2019 tarih ve 2016/205 E- 2019/15 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.03.2020 tarih ve 2019/1375 E- 2020/376 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların davalı tarafın Ödemiş 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/2301 esas sayılı dosyasında takibe koyduğu 28/07/2011 vadeli 15/02/2010 düzenleme tarihli 200.000,00 TL bedelli senette borçlu ve müşterek kefil sıfatı ile imza sahibi olduklarını, takibe konu senedin davalının babası ...’ye davacıların da ortağı oldukları Düşünce Danışmanlık Özel Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti.’nin bir kısım hisselerinin devredilmesi için alınan 43,750 TL bedelin teminatı olarak 15/02/2010 tarihinde yalnızca borçlu ve kefil kısmı doldurulup imza edilmek suretiyle diğer kısımlar boş olarak verildiğini, anlaşma gereğince 15/02/2010 tarihli senet tarihinden 1 ay sonra 12/03/2010 tarihinde 43,750 TL’lik şirket hissesinin senet sahibine devredildiğini, bu nedenle devir ile birlikte borç ifa edilmiş olduğundan senedin iadesinin gerektiğini ancak iade edilmeyerek takibe konulduğunu ileri sürerek, takibe konu senet kapsamında davacıların borçlu olmadıklarının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu, takip ve dava konusu senedin icra takibine konulduğu şekilde tam ve doldurulmuş olarak davalıya verildiğini, davacı tarafın senedin boş olduğunu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ancak yazılı belge ile ispat edebileceğini, tanık dinlenmesini kabul etmediklerini, menfi tespit davasına konu edilen senedin 2011 yılında icra takibine konulduğunu davacıların kendilerine yapılan tebligat sonrasında hiçbir itirazda bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, somut olayda davaya konu senedin davalının babasına şirketin hisselerinin devredilmesi için anılan bedelin teminatı olarak verildiğine yönelik davacı iddialarının kanıtlanamadığı, soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verildiği, açıkça yemin deliline de dayanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacılar vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı tarafın muvafakati bulunmadan dava konusu iddianın tanık beyanıyla ispatlanamayacağı da açık olup, davanın reddedilmesinde istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 18/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.