14. Hukuk Dairesi 2019/4800 E. , 2020/849 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.02.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2012/1095 Esas, 2012/4428 Karar sayılı ilamı ile "....Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmaz üzerinde bulunan evlerin bir kısım davalılara veya miras bırakanlarına ait olduğuna dair tapuda şerh bulunduğundan, bu muhdesatlar yönünden yukarıdaki şekilde oran kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin verilen hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 2014/9993 Esas, 2014/14176 Karar sayılı ilamı ile "... Mahkemece, bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Dava konusu taşınmazdaki mevcut muhdesatlarla ilgili olarak tapu kaydında bir kısım davalılara ve murislerine ait şerh bulunduğu, bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırıldığı halde hüküm sonucunda Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda oran kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir...’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir kısım davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Taşınmazda muhdesat oranı kurulduktan sonra, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece satış bedelinin dağıtılması hususunda iki farklı hüküm tesis edilerek çelişki yaratılması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun 1. bendindeki b alt bendinin ve 3. bendinin hükümden çıkarılmasına, hüküm sonucunun 1. bendinde f alt bendinden sonra gelmek üzere "Kalan satış bedelinin tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına" cümlesi eklenmek suretiyle, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 03.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.