Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16281
Karar No: 2013/16992
Karar Tarihi: 18.12.2013

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2013/16281 Esas 2013/16992 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, ödenmeyen kira parası nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması istemine ilişkili. Mahkeme önce davanın kabulünü vermiş, daha sonra davalı tarafından temyiz edilmiştir. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen Türk Borçlar Kanunu'nun 346. maddesindeki yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kabul edilmiştir. Ancak, 6353 Sayılı Yasanın 53. maddesine göre; kiracının işyeri kiralarında belirli maddelerin 8 yıl süreyle uygulanmasının mümkün olmayacağı belirtilmiştir. Özel şartlar 4. maddesinde muacceliyet koşuluna yer verildiği görülmüştür. Ancak, yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun geçersiz olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca, aylık %10 faiz oranı da sözleşmede belirlenmiştir. Ancak, TBK'nın 120. maddesinde belirtilen temerrüt faizi üst sınırını aştığı için mevzuat hükümlerine göre belirlenen faizin yüzde yüz fazlası üzerinden faize hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Sonuç olarak, temyiz itirazlarının kabul edilmesiyle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 346, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 2, 7. maddeleri, 6353 Sayılı Yasanın 53. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 88, 120. maddeleridir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2013/16281 E.  ,  2013/16992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, ödenmeyen kira parası nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun"da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354"ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
    Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin özel şartlar 4. maddesinde, kira bedellerinde birinin dahi süresinde ödenmemesi halinde muacceliyet (ceza) koşuluna yer verildiği görülmektedir. Mahkemece, ... Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği"ne yazılan yazının cevabında davalının ... Esnaf ve Sanatkarlar Odası"na kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Bu kayıt göz önüne alındığında davalının esnaf olduğunun kabulü gerekir. Davalının şirket ortağı olması onun tacir olduğunu göstermez. Yeni yasal düzenleme karşısında yukarıda açıklanan koşulun davalı kiracının sıfatına göre geçersiz hale geldiğinin kabulü gerekir.
    Davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde ödenmeyen 2013 yılı Mayıs ayı kirası ile muacceliyet koşulu uyarınca 2013 yılı Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık 2014 yılı Ocak,Şubat,Mart,Nisan ayları kirasının da tahsili istenildiğine göre değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağı üzerinden yapılması gerekirken, muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirasının da değerlendirmeye tabi tutulması yeni yasal düzenleme karşısında doğru görülmemiştir.
    Öte yandan taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin özel şartlar 4. maddesinde, “gecikme halinde ödenecek aylık faiz oranı %10"dur” hükmüne yer verilmiştir. Davacı bu düzenlemeye dayanarak takip talebinde aylık %10 oranında faiz talebinde bulunmuştur.
    Sözleşmeden kaynaklanan alacaklarda, taraflar sözleşmede faiz ödeme borcu kararlaştırabileceği gibi, borcun ifasında temerrüde düşülmesi durumunda uygulanacak faiz oranını da kararlaştırabilirler. Bu durumda, uyuşmazlık halinde kural olarak sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının uygulanması gerekir. Yasal faizin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Ancak, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden sonra yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK"nun 88. maddesinde sözleşme ile kararlaştırılan faiz oranlarına, 120. maddesinde temerrüt faizine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. TBK"nun 120. maddesi “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” şeklinde olup, taraflarca kararlaştırılan temerrüt faizinin üst sınırının, faiz borcunun doğduğu tarihteki yasal faizin yüzde yüz fazlası olarak sınırlandırılmıştır. Her ne kadar ilgili yasa hükmü sözleşmeden sonra yürürlüğe girmiş ise de; 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkinda Kanun"un 7. maddesi “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76 ncı, faize ilişkin 88 inci, temerrüt faizine ilişkin 120 nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138 inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” hükmü gereğince görülmekte olan davada da uygulanacaktır. Bu durumda İcra takibinde, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan %10 aylık gecikme faizi üzerinden talep edilen işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden işleyecek olan aylık %10 faiz, TBK"nun 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından, TBK"nun 120/2. maddesi gereğince mevzuat hükümlerine göre belirlenen faizin yüzde yüz fazlası olarak uygulanarak, işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren bu miktar üzerinden faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi