Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5547
Karar No: 2015/4756

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5547 Esas 2015/4756 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5547 E.  ,  2015/4756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 134 ada 9 parsel sayılı 410,31 m² yüzölçümündeki taşınmaz orman kadastrosu sırasında 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle fındıklık niteliğiyle beyanlar hanesine ... oğlu ... zilyetliğinde olduğu; 134 ada 10 parsel sayılı 461,92 m² ve 134 ada 11 parsel sayılı 9590,00 m² yüzölçümündeki taşınmazlar ise yine orman kadastrosu sırasında 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle sırasıyla fındıklık ve bahçe niteliğiyle beyanlar hanelerine ... zilyetliğinde yazılmak suretiyle adına tespit edilmiş, tespite ... tarafından itiraz edilmiş, Kadastro Mahkemesinin 08/04/1993 gün ve 1992/95-34 sayılı kararıyla feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin 28/06/1993 tarihinde kesinleşmesi üzerine taşınmazlar tapu siciline kaydedilmiştir.
    Davacı ... 22/02/2010 tarihli dava dilekçesiyle, çekişmeli taşınmazların 1930 yıllardan beri babası ... tarafından kullanıldığı, 1978 yılında ölümüyle mirasçıları arasında yapılan taksim neticesinde kendisine kaldığı iddiasıyla taşınmazların adına (yargılama sırasında bu talebinden vazgeçerek taşınmazların ... mirasçıları adına) tesciline ve çekişmeli taşınmazların tarafından açık artırmayla satılacağından satışın dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ... Mahallesi 134 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... mirasçılarının veraset ilamındaki paylarına göre adlarına tesciline, aynı ada 9 parsel yönünden feragat nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 23/05/1980 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması; 12/04/1994 tarihinde askı ilânı yapılarak kesinleşen sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda ve evvelce sınırlandırması yapılmış ormanlarda 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir.
    Çekişmeli ve temyize konu 134 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar, 1992 yılında yapılan kadastro sırasında 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle adına tespit edilmiş olmalarına rağmen yöntemice orman tahdidine ilişkin tutanak ve haritalar orman bilirkişi yardımıyla zemine uygulanıp çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olup olmadığı, orman tahdidi dışında kalması durumunda ise zilyetlikle edinme koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamıştır.

    Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru ve bir ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 20.11.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek çekişmeli taşınmazların tahdit ve 2. ve 2/B madde uygulamasına göre konumu belirlenmeli, çekişmeli taşınmazların orman veya 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirlenmesi halinde 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmedir.
    Çekişmeli taşınmazların orman vaya nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmadığı belirlenmesi halinde bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Dava konusu taşınmazlarda imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmazlar başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu gerçeğin kendisi olan dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğraflarına dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazları çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmazlar fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 27/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi