15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5775 Karar No: 2018/6669 Karar Tarihi: 15.10.2018
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5775 Esas 2018/6669 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/5775 E. , 2018/6669 K.
"İçtihat Metni"
Evli olmasına rağmen başkasıyla evlenme işlemi yaptırmak ve dolandırıcılık suçlarından şüpheli... hakkındaki soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.03.2017 tarih ve 2016/36562-2017/25651 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25.05.2017 tarih ve 2017/2755 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29.06.2018 gün ve 94660652-105-34-7023-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.07.2018 gün ve 2018/60700 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 230’uncu maddesinde yer alan ""(1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımı, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar."" şeklindeki düzenleme nazarında; somut olayda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelinin üzerine atılı suçun tarihi 02.12.2012 olarak belirtilmiş ise de; atılı suça ilişkin zamanaşımı süresinin evliliğin iptali kararının kesinleştiği 14.04.2015 tarihinden itibaren başlayacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 66/1-e maddesi gereğince zamanaşımı süresinin vaki suç için 8 yıl olduğu, suç tarihinden itibaren zamanaşımı süresini kesen bir sebep de bulunmadığı anlaşılmakla; zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozma isteminin, TCK’nın 230. maddesinde düzenlenen, ‘’Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören” suçunun zamanaşımını sürelerinin gerçekleşmemesi nedeniyle, atılı suçtan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilemeyeceğine ve merci kararının bu yönden bozulması gerektiğine ilişkin olması karşısında; 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne ilişkin 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı ile Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine göre kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin 8. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmesine, 15.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.