Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/32
Karar No: 2018/115

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/32 Esas 2018/115 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sanığın 36 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi hükmünü bozmuştur. Sanığın Venüs Bilgisayar Elektronik ve Yazılım Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına 2004, 2005 ve 2006 yıllarında sahte fatura düzenlediği kabul edilmiş ancak her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, farklı dönemlerde düzenlenen faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi ve her takvim yılının kendi içinde düzenlenen sahte belge yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, yerel mahkemenin aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Vergi Usul Kanunu’nun 359/b-1, Türk Ceza Kanunu’nun 43/1 ve
Ceza Genel Kurulu         2018/32 E.  ,  2018/115 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza

    Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sanığın 213 sayılı Kanunun 359/b-1 ile TCK"nun 43/1 ve 53. maddeleri uyarınca 36 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10.07.2014 gün ve 100-390 sayılı hükmün, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 21. Ceza Dairesince 06.12.2016 gün ve 9179-7415 sayı ile;
    "Sanığın, yetkili müdürü olduğu Venüs Bilgisayar Elektronik ve Yazılım Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına 2004, 2005 ve 2006 yıllarında sahte fatura düzenlediği kabul edilmişse de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere, her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi ve her takvim yılının kendi içinde düzenlenen sahte belge yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği ve 2004 yılına ilişkin davanın da zamanaşımına uğradığı gözetilmeden, hangi yılda işlenen suçla ilgili olduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek hüküm kurulması, ...” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi ise 30.05.2017 gün ve 600-358 sayı ile ilk hükmünde direnmiştir.
    Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2017 gün ve 47808 sayılı “onama” istekli tebliğnamesiyle dosya, 6763 sayılı Kanunun 36. maddesiyle değişik CMK"nun 307. maddesi uyarınca, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.12.2016 gün ve 398 sayılı kararı ile kararına direnilen Yargıtay 21. Ceza Dairesinin 13.04.2017 tarihinden geçerli olmak üzere kapatılmasına karar verilmesi nedeniyle aynı karar uyarınca bu Daireye ait işlerin devredildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 21.12.2017 gün ve 15220-9196 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eylemlerinin,her bir takvim yılı için ayrı ayrı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçunu mu, yoksa zincirleme şekilde Vergi Usul Kanununa muhalefet suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme hükmü verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yerel mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılamada, sanığa bozma kararı ve duruşma günü davetiyesinin tebliğ edildiği, sanığın tebliğe rağmen duruşmaya gelmemesi üzerine sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan önceki hükümde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup müdafiin dinlenilmesi ile de yetinilemez. Aynı kurala 5271 sayılı CMK"nun 307/2. maddesinde de yer verilmiş olup anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.
    Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.05.2017 gün ve 600-358 sayılı direnme hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.03.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi