Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/20195
Karar No: 2020/12492
Karar Tarihi: 09.12.2020

Danıştay 6. Daire 2019/20195 Esas 2020/12492 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/20195
Karar No : 2020/12492

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … Turistik Tesis Yatırımları Otelcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : (DAVACI) … Mimarlar Odası … Şube Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVACI YANINDA) : …

İSTEMİN KONUSU :Danıştay Altıncı Dairesinin 13/05/2014 tarih ve E:2012/6279, K:2014/3694 sayılı bozma kararına uyularak verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Mülkiyeti davalı idare yanında davaya katılan … Turistik Tesis Yatırımları Otelcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye ait Hatay ili, İskenderun ilçesi, ... mıntıka, … (yeni …) parsel sayılı taşınmazın yeşil alan fonksiyonun "turizm bölgesi" alanına dönüştürülmesine ilişkin Hatay İl Genel Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile kabul edilen 1/100.000 ölçekli il çevre düzeni planının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; 3194 sayılı İmar Kanununda tanımlandığı biçimiyle çevre düzeni planlarının konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını ve gelişme eğilimlerini belirleyen, yere özgü mekansal referanslar taşımayan yada herhangi bir arazi kullanım kararı için parsel bazında belirleyici olmayan, plan ana kara rlarının oluşturulduğu, bu çerçevede yerleşimlerin desen ve modellerinin kurgulandığı, kentsel gelişme eğilimleri ile doğal ve kültürel değerler arasında koruma-kullanma dengesinin sağlandığı, yönetsel mekansal ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde hazırlanan bir plan türü olmasına karşın dava konusu planda 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının sahip olması gereken plan dilinin ötesine geçirilerek zaman zaman kentsel alan içerisinde yer alan sektörlerin lekesel olarak gösterildiği, yol boyunca uzanan konut dışı kentsel çalışma alanlarının ya da merkezi iş alanlarının alansal olarak lekelendiği hatta dava konusu parsel özelinde olduğu gibi parsel bazında arazi kullanım kararlarının önerildiği bir plan dili ile çizilmiş olmasının imar mevzuatında tanımlanan çevre düzeni planı tanımına, planlama ilke ve esasları ile plan tekniğine aykırı olduğu; dava konusu plan uygulama hükümlerinde “plan üzerinden ölçü alınarak uygulama yapılamayacağının açıkça belirtilmiş olması ve uygulamaya ilişkin kararların alt ölçekli planlara bırakılmış olmasına" karşın dava konusu planda parsel ölçeğinde arazi kullanım kararlarının belirlenmiş olmasının bir çelişki oluşturduğu, plan kararları açısından parsel bazında alınmış bir plan kararının, üstelik de plan hiyerarşisine aykırı olarak ve bu ilişkiyi tersine çevirecek biçimde alt ölçekli 1/25000 ölçekli plan kararlarını esas alarak tartışılmasının imar mevzuatı, plan hiyerarşisi ve planlama tekniği ile örtüşmediği; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ile dava konusu parselin daha önce eski bir fabrika alanı olarak kullanıldığı, parsel üzerindeki işletmenin üretimi terk etmesi nedeni ile boş bir arsa durumuna geldiği, taşınmazın güney kısmında tescilli olduğu belirtilen eski fabrika alanındaki yönetim/büro/ofis kısmının yer aldığı bir yapının bulunduğu gözönüne alındığında dava konusu parselin planlanmasında kısmi yapılaşmanın uygulanmasının kıyı mevzuatına aykırı düşmediği, ancak burada esas belirleyici olanın alt ölçeklerde geliştirilen plan kararları olup, bir parselin kısmi yapılaşma tanımı çerçevesinde ele alınmasının o parselin mutlak surette yapılaşmaya konu olacağı anlamını taşımayacağı gerekçeleriyle Hatay İl Genel Meclisinin … gün ve … sayılı kararı ile onaylanan Hatay İli, İskenderun İlçesi, ... Mıntıka, … nolu parselin "Turizm Bölgesi" alanına dönüştürülmesine ilişkin 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı kararlarının plan hiyerarşisine, plan tekniğine, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın İddiaları: Davalı yanında müdahil olan şirketin mülkiyetinde olan dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak alınan yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin hukuken geçerli bir imar planına göre alınmış olduğu, dolayısıyla müdahil olan şirketin kazanılmış haklarını ihlal edecek bir karar verilemeyeceği iddialarıyla temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı Yanında Davaya Katılan … Turistik Tesis Yatırımları Otelcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin İddiaları: Dava konusu işlemin … tarih ve … sayılı Hatay Büyükşehir Belediye Meclisinin kararıyla yürürlükten kaldırıldığı, bu nedenle de davanın konusuz kaldığı iddiasıyla temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Mülkiyeti davalı idare yanında davaya katılan … Turistik Tesis Yatırımları Otelcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye ait Hatay ili, İskenderun ilçesi, ... mıntıka, … (yeni …) parsel sayılı taşınmazın yeşil alan fonksiyonunun "turizm bölgesi" alanına dönüştürülmesine ilişkin Hatay İl Genel Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile kabul edilen 1/100.000 ölçekli il çevre düzeni planının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6. maddesinin 4. fıkrasında; “İl çevre düzeni plânı; valinin koordinasyonunda, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi ile birlikte yapılır. İl çevre düzeni plânı belediye meclisi ile il genel meclisi tarafından onaylanır.” hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Tanımlar" balıklı 5. maddesinde: “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan", "uygulama imar planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmış "çevre düzeni planı ise; ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan" olarak tanımlanmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde "çevre düzeni planı: konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentsel-kırsal yapı ve gelişme ile doğal ve kültürel değerler arasında koruma-kullanım dengesini sağlayan ve arazi kullanım kararlarını belirleyen yönetsel, mekansal ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde, varsa bölge planı kararlarına uygun olarak yapılan, idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen, 1/25.000, 1/50.000, 1/100.000 veya 1/200.000 ölçekte hazırlanan, plan notları ve raporuyla bir bütün olan plandır." şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 8. maddesinde; Uygulama imar planı bulunmayan alanlardaki sahil şeritlerinde 4. maddede belirtilen mesafeler içinde hiçbir yapı ve tesis yapılamayacağı hükmü yer almış, ancak Kıyı Kanununun Uygulamasına Dair Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4. maddesinde de; Kısmi yapılaşma; Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında 11 Temmuz 1992 tarihinden önce belirli bir kullanım amacına dayalı olarak onaylanmış 1/1000 ölçekli mevzi imar planlarının, kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde 100 metrelik kesim içerisindeki imar adalarında, üzerinde yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan plan ve mevzuata uygun olarak tamamlanmış yapılar ile ruhsat alınarak en az subasman seviyesinde inşaat, tamamlanmış yapıların bulunduğu parsellerin sayısının veya kullanılan toplam taban alanının imar adasındaki toplam parsel sayısının veya toplam taban alanının yüzde ellisinden fazla olması durumu olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Çevre düzeni planı kararlarının kurumlardan ve arazi çalışmalarından elde edilen veriler, nüfus projeksiyonları ve yerel idarelerin imar planları, bölgesel yatırım kararları, koruma statülü alanlar ulaşım ağları gibi plana girdi sağlayan verilerin değerlendirilmesi sonucunda oluşturulması gerektiği, dolayısıyla nüfus projeksiyonlarına göre, yerleşim alanlarının belirlenmesi, bu doğrultuda, tarım alanları, orman alanları, meralar, jeolojik açıdan sakıncalı alanlarının korunması gerektiği bu tür alanlarda, münferit kentsel gelişme taleplerinin ise plan bütünlüğü gözönünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Genel ilke olarak, plan kararları ile fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma, kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amaçlanır.
Bu amaç çerçevesinde, Çevre Düzeni Planı ölçeğinde hangi usül ve esaslara göre planlama yapılacağı ayrıntıları ile ilgili Kanun ve Yönetmeliklerde düzenlenmiştir.
Ayrıca, bir bölgede önceki plan kararları ile belli bir amaca yönelik tanımlama yapılmış olmasının o bölgenin tamamının amacı, kapsamı, niteliği ve esasları ilgili mevzuatta belirlenmiş olan çevre düzeni planında aynı amaca tahsis edileceği sonucunu doğurmayacağı açıktır.
Taşınmazın davaya konu çevre düzeni planında, turizm tesis alanı alanında kaldığı, davacının taşınmaza yapılaşma hakkı verilmemesi taşınmazın 1982 onay tarihli nazım ve uygulama imar planlarında olduğu gibi yeşil alanda kalması gerektiği iddialarıyla davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı idarece, taşınmazın Hatay İl Genel Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan 1/25000 ölçekli İskenderun Körfezi ve Yakın Çevresi Çevre Düzeni Planında da aynı amaca ayrıldığı, bu plan kararın davaya konu çevre düzeni planına aktarıldığı belirtilmiştir.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar İdare Mahkemesince dava konusu çevre düzeni planı ile ilgili olarak yerinde yaptırlan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda; dava konusu planda 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının sahip olması gereken plan dilinin ötesine geçirilerek zaman zaman kentsel alan içerisinde yer alan sektörlerin lekesel olarak gösterildiği, yol boyunca uzanan konut dışı kentsel çalışma alanlarının ya da merkezi iş alanlarının alansal olarak lekelendiği hatta dava konusu parsel özelinde olduğu gibi parsel bazında arazi kullanım kararlarının önerildiği bir plan dili ile çizilmiş olmasının imar mevzuatında tanımlanan çevre düzeni planı tanımına, planlama ilke ve esasları ile plan tekniğine aykırı olduğu; dava konusu plan uygulama hükümlerinde “plan üzerinden ölçü alınarak uygulama yapılamayacağının açıkça belirtilmiş olması ve uygulamaya ilişkin kararların alt ölçekli planlara bırakılmış olmasına" karşın dava konusu planda parsel ölçeğinde arazi kullanım kararlarının belirlenmiş olmasının bir çelişki oluşturduğu, plan kararları açısından parsel bazında alınmış bir plan kararının, üstelik de plan hiyerarşisine aykırı olarak ve bu ilişkiyi tersine çevirecek biçimde alt ölçekli 1/25000 ölçekli plan kararlarını esas alarak tartışılmasının imar mevzuatı, plan hiyerarşisi ve planlama tekniği ile örtüşmediği; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ile dava konusu parselin daha önce eski bir fabrika alanı olarak kullanıldığı, parsel üzerindeki işletmenin üretimi terk etmesi nedeni ile boş bir arsa durumuna geldiği, taşınmazın güney kısmında tescilli olduğu belirtilen eski fabrika alanındaki yönetim/büro/ofis kısmının yer aldığı bir yapının bulunduğu gözönüne alındığında dava konusu parselin planlanmasında kısmi yapılaşmanın uygulanmasının kıyı mevzuatına aykırı düşmediği, ancak burada esas belirleyici olanın alt ölçeklerde geliştirilen plan kararları olup, bir parselin kısmi yapılaşma tanımı çerçevesinde ele alınmasının o parselin mutlak surette yapılaşmaya konu olacağı anlamını taşımayacağı gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, dava konusu plan değişikliği ile parsel bazında yeni bir karar üretilmediği, aksine alt ölçekli imar planı kararları ile öngörülen ve yukarıda anılan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi kısmi yapılaşma şartlarını haiz taşınmaz üzerinde halihazırda mevcut olan turizm tesisinin imar planına aktarıldığı görüldüğünden davaya konu taşınmazın turizm tesis alanı olarak gösterilmesinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından, uyuşmazlığa konu taşınmazın "turizm alanına" dönüştürülmesine ilişkin 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının kabul edilmesine ilişkin Antakya Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile Hatay İl Genel Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla konusu kalmadığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine Danıştay Altıncı Dairesinin 06.10.2020 tarihli, E:2019/19523, K:2020/8763 sayılı kararıyla vekalet ücretine yönelik kısmı bakımından bozulduğu; davacı yanında müdahil olan Ercüment Kimyon tarafından, Hatay İli, İskenderun İlçesi ...mıntıkası …, …, …, …, …, …, …, …, ve … sayılı parsellere ilişkin İskenderun Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişikliği kararı ile bu plan değişikliği kararına dayanılarak alınan … tarih ve … sayılı 1/1000 ölçekli uygulama imar plan değişiklik kararlarının iptali istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Altıncı Dairesinin 13.11.2013 tarihli, E:2012/4069, K:2013/6831 sayılı kararıyla kararın karar verilmesine yer olmadığına yönelik kısmının onandığı, yargılama giderlerine yönelik kısmının ise bozulduğu; uyuşmazlığa konu taşınmaza yönelik olarak düzenlenen … tarihli ve … sayılı yapı ruhsatının iptali istemiyle yine davacı yanında davaya katılan … tarafından açılan davada ise ... İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, bu kararın da temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, davanın reddi yolunda karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemin iptaline yönelik verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı ve davalı yanında müdahil temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi