Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6416
Karar No: 2022/386
Karar Tarihi: 18.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6416 Esas 2022/386 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6416 E.  ,  2022/386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01.02.2019 tarih ve 2017/624 E- 2019/70 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.02.2020 tarih ve 2019/1013 E- 2020/124 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar ... ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalılar ... ve ...'in davalı şirketin ortakları olduğunu, davalıların evli olduklarını, şirket yönetiminin davacı ve davalı ...'a verildiğini, bu iki şirket müdürü arasında ceza hukukuna konu uyuşmazlıklar olduğunu, davalı ...'un 2017 Şubat ayından beri yükümlülüğünü ağır bir şekilde ihlal etmesi sonucu TTK 625/1 maddesi gereği şirkette yönetimle ilgili bir karar alınamadığını, bunun sonucu olarak genel kurul çağrısının yapılamadığını, şirketin muhasebe ve finansal denetimi ile planlamasının yapılamadığını, şirketin finansal tabloları ve yıllık faaliyet raporlarının düzenlenemediğini, yönetsel olarak şirket aleyhine vuku bulmuş işlemlerde hukuki temsilin yerine getirilemediğini, böylece şirketin idare edilemez duruma düşürüldüğünü, ana sözleşme gereği iki müdür tarafından alınması gereken kararların alınamamış olması sonucunda şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu ileri sürerek şirket müdürlerinin görevden azline, mahkemece re'sen 3 yıl ve devamı süre ile şirkete idari kayyım tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili, davacı ile davalı ...'ın davalı şirketin müdürleri olduğunu, davacının bahsi geçen şirketin Müdürler Kurulunun Başkanı olduğunu, başkanın müdür olması sebebiyle TTK m. 624/2 hükmü uyarınca genel kurulun toplantıya çağrılması ve genel kurul toplantılarının yürütülmesi konularında tek başına yetkili olduğunu, şirkete kayyım atanmasını talep etmede davacının hukuki menfaatinin olmadığını, davalı ...’ın müdürlükten azlini gerektirecek hiçbir haklı nedeni bulunmadığını, şirkete yönetim kayyımı atanmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Ür. San. Paz. Tic. Ltd. Şti., cevap dilekçesi sunmamıştır.
    İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacının kendisinin müdürlüğüne yönelik azil talebinin hukuki yarar dava şartı olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/h maddesi yollaması ile 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, davacının davalı ... aleyhine açtığı müdür azli davasının bu davalının müdürlük yetkisi bulunmadığından davalı aktif sıfat yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının davalı ... aleyhine açtığı müdür azli davası ile davalılar aleyhine açtığı şirkete kayyım tayin edilmesi davasının talebe ilişkin haklı nedenin ispatlanamaması nedeniyle esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK'da sermaye şirketlerine kayyım tayini için sayılan organsız kalma, yöneticinin özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihmal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi gibi sebeplerin davalı şirket yönünden gerçekleşmediği, davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine beyanların düzenli olarak verildiği, mali tablolarının düzenlendiği, yatırım faaliyetlerine devam edildiği ve şirketin idare edilemez durumda olmadığı, davalı ...'ın müdür sıfatının bulunmadığı, davacının kendisi yönünden müdürlükten azil talebinde hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle dava şartının sağlanamadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının kendisi yönünden müdürlükten azil talebi ile ilgi davanın "dava açmakta hukuki yararının bulunmaması" nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK'nın 114/h maddesi delaletiyle 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, davacının davalı ... aleyhine açtığı müdürlükten azil davasının pasif sıfat yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının davalı ... aleyhine açtığı müdürlükten azil davası ile davacının davalılar aleyhine açtığı şirkete kayyım tayin edilmesi davasının esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili münferiden ve davalı vekili katılma yoluyla temyiz etmiştir.
    1-Dava, limited şirket müdürlerinin azli ve şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir.
    Dosya kapsamında bulunan davalı ... ve ... vekillerinin istinafa cevap dilekçelerinde ve bölge adliye mahkemesince alınan bilirkişi raporunda yapılan tespite göre, davalı şirkete, genel kurul toplantısı yapılması için gerekli işlemleri yürütmek amacı ile kayyum atandığı, atanan kayyumun bahsekonu genel kurulu sağladığı ve şirkete yeni bir müdür tayin edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davanın açılışından sonra yapılan bu genel kurul ile davacının, müdür ...’ın azli ve şirkete kayyım tayinine ilişkin davasının konusuz kalıp kalmadığı hususu değerlendirilmeksizin karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2- Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının, bozma sebep ve şekline göre şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının ŞİMDİLİK İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacı ve katılma yoluyla davalılar ... ve ...'a iadesine,18/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi