20. Hukuk Dairesi 2015/6748 E. , 2015/4733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 10.04.2012 havale tarihli dilekçesinde özetle; 2007 yılında yapılıp 14.03.2008- 14.04.2008 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında ... köyü, 101 ada 153 ve 163 parsel sayılı sırasıyla 6074,53 m² ve 10141,67 m2 yüzölçümündeki taşınmazların, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tarla niteliğiyle davalı gerçek kişi adına tespit edildiğini, ancak parsellerin üzerinde kızıl meşe ormanlarının bulunduğunu, davalının veya herhangi bir kişinin davaya konu bu parsellerle alakası olmadığı belirterek davalı kişi yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşulları oluşmadığını iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davacının davasının kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 153 ve 163 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 2007 yılında 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış olup çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacı ...nin davasının kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; 07.10.2013 tarihinde yapılan keşif sonrasında uzman orman bilirkişi ...tarafından düzenlenen 16.10.2013 tarihli raporda dava konusu 101 ada 153 ve 163 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan alanda kaldığı belirtilmiş iken, aynı orman bilirkişinin düzenlediği 16.04.2015 havale tarihli ek raporda "101 ada 153 ve 163 parsellerin yeri orman kadastrosu ve tapulama çalışmalarında 101 ada 1 numaralı orman parseli içindeki orman sayılmayan alanda kalmaktadır. 16.10.2013 tarihli ilk bilirkişi raporumda bu parsellere yanlışlıkla orman sayılan alanda kalıyor diye rapor düzenlemiştim. Ama yanılmışım." ifadelerinin yer aldığı görülmektedir. Aynı orman bilirkişi tarafından çelişkili raporlar düzenlenmiş olup, mahkemece bu yön üzerinde durulmaksızın ve çelişki giderilmeksizin karar verilmiştir. Söz konusu çelişkili durum nedeniyle karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığını ve hukukî durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece; önceki bilirkişiler dışında halen .... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla Dairemizin 16.12.2014 tarihli ve 2014/5774 E. 2014/10630 K. sayılı iade kararında belirtilen hususlara ilişkin olarak ve ayrıca eski ve yeni tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları üzerinde yapılacak inceleme neticesinde dava konusu taşınmazların eylemli orman olup olmadığı hususunu da açıklığa kavuşturacak ve bütün bu konuları kapsayacak şekilde, duraksamaya yer vermeyen ortak imzalı rapor ve kroki alınıp çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesin biçimde saptanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ..."nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 26/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.