Esas No: 2018/5711
Karar No: 2020/12413
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay 6. Daire 2018/5711 Esas 2020/12413 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/5711
Karar No : 2020/12413
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL)
… Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … - Av. … -Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parseli de kapsayan alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli Esenyurt İlçesi … Nazım İmar Planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarının kendi içerisinde plan raporu ve plan notlarıyla bir bütün olduğu, dava konusu plan notlarında planlama alanında varsa ruhsata esas müktesep hakların aynen korunacağına ve dava konusu planın onayından sonraki yeni yapılaşmalarda bu plan şartlarının geçerli olacağına dair hüküm bulunduğu, plan notlarına göre yapı ruhsatı bulunan ve halen faaliyette olan dava konusu taşınmazdaki mevcut alışveriş merkezi yapılarına ilişkin kazanılmış haklar korunacağından, söz konusu taşınmazdaki alışveriş merkezinin ticari fonksiyonunun devam ettirilmesi ve geriye kalan alanın ise planda öngörülen yapılaşma şartlarında depolama alanı olarak düzenlenmesinin gerektiği, dava konusu parsel için öngörülen depolama alanı kullanım kararının, mevcut sistemin bugünkü işleyişine yönelik gereklilikler tam tespit edilmeden verildiği ve bu nedenle planın dava konusu alana getireceği kamu yararına yönelik etkilerinin açık ve net bir şekilde ortaya konulamadığı, dava konusu planın taşınmaza ilişkin kısmının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; öncelikle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, dava konusu taşınmazın eski imar planındaki fonksiyon ve yapılaşma koşullarının korunduğu, imar planının mevzuata uygun şekilde yapıldığı, kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Esenyurt Belediye Başkanlığı tarafından; usule yönelik olarak davacının ehliyetinin bulunmadığı, davada süre aşımı bulunduğu, esasa yönelik olarak; dava konusu planın mevzuata, üst ölçekli planlara, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararına uygun şekilde hazırlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parseli de kapsayan alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla 1/5000 ölçekli Esenyurt İlçesi … Nazım İmar Planı kabul edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, 23/05/2013-24/06/2014 tarihleri arasında askıya çıkarılan söz konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planına karşı davacı tarafından askı süresi içerisinde 19/06/2013 tarihli dilekçe ile yapılan itirazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla reddine karar verilerek, bu kararın … tarihli, … sayılı üst yazı ile 14/11/2014 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine 21/01/2015 tarihinde anılan imar planının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Yasanın "Üst Makamlara Başvurma" başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Kanununun, "planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden; imar planlarına karşı 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuru için, özel bir Yasa olan 3194 sayılı Yasanın 8/1-b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması, bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden altmış günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden itibaren altmış günlük dava açma süresi içinde veya itiraz süresi içerisinde başvuruda bulunulmaması durumunda imar planı kesinleşeceğinden, kesinleşme tarihinden itibaren altmış gün içerisinde dava açılması gerektiği açıktır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu nazım imar planına askı süresi içinde itiraz edildiğine göre, dava açma süresinin İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesi kapsamında belirlenmesi gerekmektedir. Bu bakımdan, yapılan itiraza altmış gün içinde bir cevap verilmemiş ise, itirazın zımnen reddedilmiş olması nedeniyle ilan tarihinin son gününü izleyen ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekir.
Olayda, askı süresi içerisinde yapılan itirazın askı süresinin son gününü izleyen 60 gün içinde cevap verilmeyerek reddi söz konusu olduğundan, bu süreyi izleyen 60 günlük süre içinde açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 21/01/2015 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının 19/06/2013 tarihinde plana yaptığı itirazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile reddedilerek 01/07/2014 tarihli yazıyla davacıya bildirilmesinin 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca işlemeye başlayan dava açma süresini ihya etmeyeceği açıktır. Zira İdari Yargılama Usulü Yasasının 10. maddesinin ikinci fıkrasında, yetkili idari makamlarca dava açma süresi geçtikten sonra verilen cevap üzerine tebliğ tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabileceği belirtildiği halde 11. maddede, davanın açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, sonradan yetkili makamlarca cevap verilmesi durumunda, işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde davanın açılabileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla yetkili makamlarca ne zaman cevap verileceği belli olmayan bir durumda, dava süresinin yorum yoluyla süresi belirsiz bir zamana kadar uzatılması mümkün değildir.
Bu durumda, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiğinden, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/02/2017 tarihli, E:2015/4618, K:2017/842 sayılı kararı da bu yöndedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09/12/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.