Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20495
Karar No: 2016/1246

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/20495 Esas 2016/1246 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/20495 E.  ,  2016/1246 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin geçerli olduğunun ve prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin 6111 sayılı Yasadan yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve temyiz edenin sıfatına göre aşağıdaki karar tespit edildi.
    (...) sicil nolu işyerinden 1995 yılı 1 ve 2. dönemlerde 5’er gün, 3. dönemde 40 gün, (...) sicil nolu işyerinde 25.02.2000 – 29.05.2000 tarihleri arasında 94 gün 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalılık primi ödenmiş olan davacının, 17.04.1986 tarihli işlemle vergi kaydı esas alınarak 14.04.1986 tarihinden itibaren ... sigortalısı olarak tescil edilip, sigortalılığı önce 14.04.1986 tarihinden itibaren devam ettirilirken, sonradan 14.04.1986 – 31.05.1987 arası ve 10.05.2002 tarihinden itibaren devam eder şekilde sigortalı sayıldığı; davacı tarafından 01.05.1987 – 10.05.2002 tarihleri arasındaki sigortalılığın geçerli olduğunun tespitine karar verilmesinin istenildiği; Mahkemece, 01.05.1987 – 09.06.2000 ve 30.06.2001 – 10.05.2002 tarihleri arasında sigortalı olduğunun ve prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin 6111 sayılı Yasadan yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verildiği görülmüştür.
    Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 24 ve 25 maddeleridir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Davacının, dönercilik işleri nedeniyle 14.04.1986 – 31.05.1987 arası ile 10.05.2002 tarihinden itibaren ...’de, lokanta işi nedeniyle 09.06.2000 – 30.06.2001 tarihleri arasında Viranşehir’de vergiye kayıtlı olduğu; yine, 21.06.2002 tarihinden itibaren ... Lokantacılar Odasına, 11.04.1986 tarihinden ve ayrıca 21.06.2002 tarihinden itibaren ...’de sicile kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Davacının, tespitini talep ettiği ihtilaflı dönemde, 1479 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 3165 sayılı Kanun ile getirilmiş şekli yürürlükte olup, sigortalılık niteliğinin varlığı sorunu da, anılan düzenleme doğrultusunda çözümlenmelidir. Belirtmek gerekirse, anılan düzenlemenin açıkça değindiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgusunun varlığı zorunlu ve asli unsur olup, vergi dairesine, meslek kuruluşuna ve Esnaf Sanatkar Sicil Memurluğuna kayıtlı olmak; anılan çalışmayı doğrulayan bir şekil şartından ibaret olduğu cihetle aksinin kanıtlanması olanaklıdır. Diğer bir anlatımla, bu gibilerin mesleki faaliyetlerine son verdiklerinin kanıtlanması halinde, artık somut bir çalışmaya dayanmayan, soyut ve sadece evrak üzerindeki oda/vergi/esnaf sicil memurluğu kaydına itibar edilerek kişiyi sigortalı saymak, Kanunun amacına aykırı olacağı açıktır.
    Davacının, sigortalı olarak tespitine karar verilen dönemlerde, sadece, ...’deki sicile kaydı bulunmaktadır. Sicil kaydının varlığı, sigortalı olmak için yeterli olmadığından, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının araştırılması gerekir.
    Hal böyle olunca, öncelikle dava konusu dönemde, davacının kendi nam ve hesabına çalışmasına ilişkin işyeri kayıtları, Esnaf ve Sanatkarlar kaydına dayanağı olan işi yapıp yapmadığı, ihtilaf konusu dönemde davacının geçimini nasıl temin ettiği, kendi nam ve hesabına mı yaptığı, yoksa başkası yanında mı çalıştığı, anılan faaliyeti nasıl gerçekleştirdiği gerekirse zabıta marifeti ile belirlenerek, davacının esnaf sicil kaydın da ve vergi levhasında işyeri adresinin “...” olarak kayıtlı olduğu, ihtilaf konusu (1.6.1987-1.5.2002) tarihleri arasında elektrik, su, telefon ve ruhsatın kimin adına olduğunun belediye, tedaş vs ilgili kurumlardan sorulmasına, yine aynı şekilde ... Vergi Kaydında faaliyet adresi “...” olarak kayıtlı olduğu anlaşılmakta olup ihtilaf konusu döneme ilişkin elektrik, su, telefon ve ruhsatın kimin adına olduğunun ilgili kurumlardan sorulmasına, bu dönemde 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince ve re’sen araştırma yapılarak, varılacak sonuç uyarınca, açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirme yapılıp, davacının ihtilaf konusu dönemde 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılık şartlarını taşıyıp taşımadığı kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 8.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi