Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/33162
Karar No: 2017/7315
Karar Tarihi: 05.10.2017

Zimmet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/33162 Esas 2017/7315 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2014/33162 E.  ,  2017/7315 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Sanıklar ... ve ..."nın beraatlerine, diğer sanıklar hakkında hükümlülük

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan vekilinin beraat eden sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA
    II- Sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile katılan vekilinin sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141 ve 5271 sayılı CYY.nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde ise CYY"nın 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.01.2011 gün ve 2010/7-192, - 2011/1 sayılı kararında belirtilmiştir.
    Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulama da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır.
    5271 sayılı CYY"nın 230. maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve sanıkların suç oluşturduğu kabul edilen fiillerine uygun delillerin ayrı ayrı nitelendirilmesi yapılarak ve mahkumiyete götüren delillerin nelerden ibaret olduğunun açıklanması, deliller ile varılan sonuç arasındaki dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurularak ve ayrı ayrı zimmet fiilinin delillerinin belirlenmesi ve ortaya konularak hüküm kurulması gerekirken sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın sanık ..."in zimmet eylemine ne şekilde yardım ederek kolaylaştırmak suretiyle iştirakte bulundukları açıklanmadan yetersiz gerekçe ile haklarında mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre ise;
    I-Sanıklar hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nun 61/5. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulandıktan sonra sırasıyla şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile taktiri indirim maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde temel ceza üzerinden TCK.nun 39. maddesi gereği indirim yapıldıktan sonra zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle arttırım yapılması;
    II- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    III-Mükerrir olan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK.nun 58. maddenin uygulanmaması,
    IV-Sanık ... hakkında 10.930,00 TL yerine 10.950,00 TL, sanık ... hakkında 10.722,00 TL yerine 11.522,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi,
    III-Sanık ... müdafii ile katılan vekilinin sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyizinde;
    Dairemiz uygulamasına göre nitelikli ve basit zimmet suçunun tespitinin belirlenmesi için aşağıda sayılan kriterlerin esas alındığı, buna göre;
    Zimmetin, banka içi kayıtların olağan bir denetimi, araştırma ve karşılaştırılması suretiyle kesin bir biçimde ortaya çıkarılabilecek durumda olması halinde basit olarak nitelendirilmesi mümkün olup ayrıca;
    Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ... da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
    Tediye fişleri bulunamamış ... da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet;
    Mudiinin yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudiinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise, eylem nitelikli zimmet;
    Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
    Yukarıda anılan hususlar nazara alınarak, dosya içerisindeki bilirkişi raporlarının incelenmesinde dekontlara atılan imzaların iğfal vasfını taşıyıp taşımadığı yönünde inceleme yapılmamış olduğu anlaşılmakla; mahkemece dekontların asıllarının getirtilerek mudilerin sistemde bulunan imzaları ile dekont üzerindeki taklit imzaların mukayesesinin bizzat mahkemece yapılıp iğfal kabiliyetinin olup olmadığının tespitinin yapılması,
    işlemlerin çokluğu ve duraksama halinde mahkemeye yardımcı olma ve aydınlatma bakımından bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulup, her bir işlem bakımından duraksamaya yer bırakmayacak şekilde, eylemlerin ayrı ayrı basit ... da nitelikli zimmet olup olmadıkları tespit edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre ise;
    Sanıktan alınması gereken nisbi vekalet ücretinin 83.158,00 TL yerine 82.385,00 TL olarak belirlenmesi,
    Yasaya aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafiileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi