Esas No: 2020/7229
Karar No: 2022/417
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7229 Esas 2022/417 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7229 E. , 2022/417 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.07.2020 tarih ve 2020/123 E. - 2020/207 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 1992 yılında İzmir’de kurulduğunu, yurt içine yayılmış ve toplamda 170’i aşan farklı formatta mağazasının ve 150’yi aşan markasının bulunduğunu, davaya konu “VİPA” marka başvurusunun davacıya ait “KİPA” ve “KİPA” ibaresi ile başlayan diğer markaları ile karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu, davacı markaları kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı sınıflarda tescil edilmek istendiğini, bu itibarla markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğunu, davacının “KİPA” markasının tanınmış bir marka vasfında bulunduğunu, bu nedenle de başvurunun tescil edilemeyeceğini ileri sürerek, YİDK’nın 2016-M-9901 sayılı kararının iptaline, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davalı şirketin kurulduğu 1996 yılından bu yana mobilya sektöründe faaliyet gösterdiğini, ilk kez 01.10.1996 tarihinde tescil edilen “VİPA” ibareli tanınmış markasının bulunduğunu, 20 yıldan fazla bir süre davacı tarafından söz konusu markaya itiraz edilmediğini, 20 yıl sonra işbu davanın açılmasının aynı zamanda hakkın kötüye kullanılması sayılacağını, davacının iddialarının aksine "VİPA" markası ile "KİPA" markası arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davalı Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacı markaları “KİPA”, davalının başvuru markası ise “VİPA” ibarelerinden oluşmakta olduğu, ibareler arasında yüksek düzeyli görsel ve sesçil benzerlik bulunduğu ve her iki markanın, tescil kapsamı aynı veya benzer mal ve hizmetler yönünden ilişkilendirilebilecek ve karıştırılma ihtimaline yol açacak ölçüde benzer oldukları, davalı şirketin 178086 sayılı markasının, başvuru tarihi itibariyle, hükümsüzlük tehdidi altında bulunmaması, aynı ayırt edici unsuru içermesi ve uzun süredir kullanılıyor olması ile sonraki marka tesciliyle 3. kişiler adına tescilli markalara yanaşılmaması koşullarının varlığı nedeniyle anılan şartları sağlayan marka kapsamı yönünden müktesep hakkın varlığı kabul edilerek başvuru kapsamında yer alan 20. sınıftaki "Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar." 24. sınıftaki "Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Bebekler için kundak örtüleri.", 25. sınıftaki "Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” malları yönünden başvuru konusu ibare üzerinde kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesiyle o mallar ve o malların perakendeciliği hizmetleri yönünden davanın reddine, diğer mal ve hizmetler yönünden ise davanın kabulüne, Türk Patent YİDK nın 2016-M-9901 sayılı kararının 20. sınıfta hükümde belirtilen emtialar yönünden kısmen iptaline, Türk Patent YİDK nın 2016-M-9901 sayılı kararının 20. sınıfta hükümde belirtilen emtialar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı taraf vekilleri temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 19/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.