Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9178
Karar No: 2022/406
Karar Tarihi: 19.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/9178 Esas 2022/406 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/9178 E.  ,  2022/406 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.11.2017 tarih ve 2014/1057 E- 2017/894 K. sayılı kararın davacı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 18.01.2019 tarih ve 2018/582 E- 2019/77 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin ...Ticari Şubesi ile Elkotek İletişim Araçları Yat. San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan 05/06/2009 tarihli ve 250.000,00-USD miktarlı, 26/03/2012 tarihli ve 5.000.000.-TL miktarlı, 29/09/2010 tarihli ve 1.000.000 USD miktarlı üç adet genel kredi sözleşmesi ile 05/11/2013 tarihli ve 500.000-USD miktarlı, 04/07/2012 tarihli ve 1.000.000,00-USD miktarlı iki adet kredi çerçeve sözleşmesine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, davalılar Elkotek Ec Kur. Hizm. San. ve Tic. A.Ş., Elkotek Müh. ve Dan. Hizm. A.Ş., ..., ...'nun işbu kredi sözleşmelerini müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olup borcun tamamından sorumlu olduklarını, davalılardan ...'ün ile bu sözleşmelerden 05/06/2009 tarih, 250.000 USD miktarlı genel kredi sözleşmesini imzalandığını, davalı borçlu şirketin kredi koşullarına uymaması, ödemelerde temerrüde düşmesi sebebiyle borçlulara Beşiktaş 17. Noterliğinin 24/01/2014 tarih 05918 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 390.436,20 nakdi, 67.925,00 TL gayrinakdi alacağın ödenmesi konusunda hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamenin tebliğ edilmiş olmasına rağmen borç ödenmediğinden, İstanbul 29.İcra Müdürlüğünün 2014/4932 E. sayılı dosyası ile 26/02/2014 tarihi itibariyle davalı borçlulardan ... hakkında imzaladığı sözleşmeler kapsamında 39.746,14 TL nakti, 30.240,00 TL gayrinakti, toplamda 69.986,14-TL üzerinden, diğer borçlular için 289.010,07 TL nakdi, 30.240,00 TL gayrinkdi, toplamda 319.250.07 TL üzerinden tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla takip yapıldığını, davalıların haksız olarak icra takibine itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptaline ve %20 oranından icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar Elkotek İletişim ...A.Ş., Elkotek Ec Kur. Hizm... A.Ş., Elkotek Müh. ve Danş. Hizm... A.Ş. ve ... vekili savunmasında; davacı banka tarafından müvekkili Elkotek iletişim Araçları Yat. San. Ve Tic A.Ş. ile davacı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerine ilişkin borçların ödenmediği ve diğer müvekkillerin müşterek müteselsil kefil olduğundan bahisle icra takibine girişildiğini, müvekkili tarafından icra takibine süresinde itiraz edilmekle takip durduğunu, icra takibine konu 05.06.2009 tarihli 250.000,00-USD, 26.03.2012 tarihli 5.000.000,00-USD, 29.09.2009 tarihli 1.000,000,00-USD miktarlı genel kredi sözleşmelerine istinaden kullanılan kredi borcunun ödenerek kapandığını, davalı banka ile akdedilen ve kapatılan genel kredi sözleşmelerinden sonra 05.11.2013 tarihli 500.000 USD bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, icra takibine konu edilen genel kredi sözleşmeleri ödenerek kapatılmakla müvekkilleri Elkotek Müh. ve Dan. Hiz. A.Ş., Elkotek EC Kur. Hiz. San. ve Tic. A.Ş. ve ...'nun müteselsil kefalete ilişkin sorumluluğu ortadan kalktığını, icra takibiyle talep edilen faiz oranının fahiş olduğu gibi, hangi sözleşmeye ait ne kadar kredi borcu kaldığı belirtilmeden ödeme emrinde belirtilen asıl alacağa faiz işletilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, zira davacı delilleri arasında zikredilen 24.01.2014 tarihli kat ihtarnamesi incelendiğinde herhangi bir sözleşmeye atıf yapılmayıp, borcun sebebi, hangi kredi hesabının kat edildiği hususlarının belirtilmediğini, kullanılan kredi Dövize Endeksli Kredi (DEK) olduğunu, takip rakamının TL üzerinden belirlenerek fahiş faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından müvekkillerine başka bir genel kredi sözleşmesinin sorumluluk miktarının yansıtılmasının kafalet hukukuna aykırı olduğunu, icra takibine konu eski sözleşmelere ilişkin herhangi bir borç kalmamakla müvekkili ve diğer kefillerin sorumluluğunun sona erdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin, kredi borçlusu Elkotek İletişim...A.Ş.'nin geçmişte bir dönem ortak ve yöneticisi olduğunu, müvekkili ile anılan şirket arasındaki ilişkinin 26.08.2009 yılında sona erdiğini, dava ve icra takibinin, sırasıyla 2009, 2010, 2012, 2013 yıllarında akdedilmiş olan dört ayrı kredi sözleşmesine dayandığını, davacı bankanın, icra takibi öncesinde takip borçluları aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, İstanbul 50. Asliye Ticaret Mahkemesince müvekkiline yönelik ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, buna rağmen davacı bankanın müvekkili aleyhine de icra takibi yaptığını, davacı delilleri arasında sunulan 2010-2012-2013 yıllarına ait genel kredi sözleşmelerinde, müvekkilinin hiçbir nam ve sıfatta imzasının bulunmadığını, müvekkili şirketin idarecisi bulunduğu sırada yapılmış olmakla onun imzasını taşıyan 2009 yılına ait sözleşmelerin de 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduklarını, 484. maddede kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin yazılılık koşuluna bağlandığını, ayrıca sözleşmenin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmede açıkca gösterilmesinin zorunlu olduğunu, müvekkilinin yegane imzası bulunan ve kredi sözleşmesinden ayrı olarak imzalanan "Müşterek Borçlu ve Müşterek Müteselsil Kefalet Şerhi" başlıklı belgede kefalet sınırının gösterilmediğini, İstanbul 50. Asliye Ticaret Mahkemesince davacının ihtiyati haciz talebinin reddi yönünde verdiği kararda da bu durumun vurgulandığını, müvekkilinin 2009 tarihli sözleşmede geçerli bir kefaleti bulunduğu düşünülse bile aynı kredi borçlusunun 2010, 2012, 2013 yıllarında tekrar kredi kullanması ile müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkilinin 2010, 2012 ve 2013 yıllarında ayni borçluya tekrar kredi kullandırılmış olması sebebiyle de davacı bankaya borçlu olmadığını, davacı delilleri arasında sunulan Beyoğlu 17.Noterliğinin 05918 yevmiye numaralı ve 24.01.2014 tarihli hesap kat ihtarnamesinde herhangi bir kredi sözleşmesine atıf yapılmayarak, iddia ve talep edilen borcun sebebi, hangi kredi hesabının kat edildiği gibi esaslı unsurlara yer verilmediğini, söz konusu ihtarname müvekkilinenin tebliğ de edilmediğini, kredi borçlusu Elkotek İletişim...A.Ş. tarafından takip öncesi dönemde yapılan ödemeler hesaba katılmadan ve bu ödemelerle kapatılan (veya davacı banka tarafından kapatılması gereken) kredi hesaplarına bağlı olarak ileri sürülen davacı taleplerinin reddi gerektiğini, takip öncesinde alacak tutarı muayyen (ve takip borçlularınca bilinebilir) olmayıp yargılamada hesaplanıp tespiti gerektiğinden, icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin de mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkili aleyhine İstanbul 29. İcra Müdürlüğünde 2014/4932 E sayı ile başlatılan haksız takibe taraflarınca da itiraz edilerek takip durdurulduğunu, müvekkilinin sıfatının müteselsil kefillikten ibaret olduğunu, asıl borçlulara yapılan bildirimlerin yanı sıra kefalet ile sorumlu tutulmak istenen kişilere de tebligatın zorunlu olup yasal ikamet adreslerine yapılması gerektiğini, dosya alacaklısının genel kredi sözleşmelerinde kefalet ile ilgili kabul, beyan ve imzalarının geçerliliğini kontrol ederek takibata geçmekle mükellef olduğunu, asıl borçlularla imza edilen tüm genel kredi sözleşmelerinin nakdi ve gayrinakdi alacaklarının tamamının kül halinde, müvekkili kefil sıfatı ile takibata uğrayan kişiyle müştereken ve müleselsilen yöneltilmesi hukuken mümkün olmadığını, asıl borç belli olmaksızın sadece kefilin sorumlu olacağı en yüksek meblağ gösterilmek süretiyle verilmiş olan kefaletin geçerli olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunmalar, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile davalı asıl borçlu Elkotek İletişim Araçları Yat. San. ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen dövize endeksli genel kredi sözleşmelerine ... dışındaki diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imza attığı, davacı banka tarafından hesabın kat edildiği, ihtarnamenin Elkotek İletişim Araçları Yat. San. ve Tic. A.Ş.., Elkotek EC Kur. Hizm. San. ve Tic. A.Ş. Elkotek Müh. ve Danş. Hizm. A.Ş.'ye 29/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketler yönünden temerrüdün 31/01/2014 tarihinde oluştuğu, ...'na ihtarnamenin 28/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, temerrüdünün 30/01/2014 tarihinde oluştuğu, ...'e gönderilen ihtarnamenin muhatabın adresten taşınması ve yeni adresinin bilinmemesi sebebi ile aynı adreste yetkili İbrahim Solak'a 29/01/2014 de yapıldığı, tebligat zarfındaki şerhe göre ...'in adresinden taşındığı ve yeni adresinin bilinmediği yazılı olduğundan İbrahim Solak' a yapılan tebligatın geçerli olmadığı, davalı ...'in 26/02/2014 takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin 53. maddesinde bankanın sözleşmede yazılı temerrüt faiz oranı ile bağlı olmadıkları, müşteriye açılmış kredi veya kredilere takip veya dava tarihinde geçerli olan temerrüt faizi oranının uygulanmasını bankanın değiştirilmiş olan bu yeni temerrüt faizi oranını talep etme hakkını ve yetkisinin bulunduğu düzenlenmiş olup davacı bankanın faiz oranları listesine göre en yüksek faiz oranının TCMB'ye 24/04/2014 tarihinde %36 olarak bildirildiği, bunun %100 fazlası olan %72 oranında temerrüt faizinin talep edilebileceği, davacı banka tarafından bankaya iade olmamış 27 adet çek sorumluluk tutarı için 30.240,00 TL üzerinden depo talebinde bulunulduğu, genel kredi sözleşmesinin 8. maddesinde bankanın dilediği her zaman kullandırılan kredi karşılığında müşterinin borçlarından gerekli gördüğü kısmına teminat olmak üzere tayin edeceği miktarda naktin depo edilmesini talep edilebileceğinin düzenlendiği, bankanın nakit depo edilmesini veya nakit teminat verilmesinin isteyebileceği için hesabı kat etmesine gerek olmadığı, çek ile ödemelerin düzenlenmesi hakkındaki kanun uyarınca 27 adet çekin her bir yaprağı için davacı bankanın 1,120.- TL'den 30.240,00 TL'nin deposunu talep etme hakkına sahip olduğu, davacı banka tarafından talep edilen asıl alacak tutarı tüm davalıların kefalet limiti dahilinde kaldığından davalı kefillerin asıl alacak tutarı ve temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak temerrüt faizi ve ferilerinden sorumlu oldukları hüküm vermeye elverişli denetime açık son bilirkişi raporu ile anlaşıldığından, son rapor doğrultusunda davanın kısmen kabülüne, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile nakit alacaklar açısından davalılar Elkotek İletişim Araçları Yatırım San. ve Tic A.Ş., Elkotek EC. Kur. Hizmet San. ve Tic. A.Ş., Elkotek Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. yönünden itirazın kısmen iptaline, takibin 287.400,27 TL üzerinden devamına, asıl alacak 272.648,03 TL'sine takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, davalı ... yönünden itirazın kısmen iptaline, takibin 238.214,81 TL üzerinden devamına, asıl alacak 238.214,81 TL ye takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, davalı ... açısından; itirazın kısmen iptaline, takibin 287.284,26 TL üzerinden devamına, asıl alacak 272.538,24 TL'ye takip tarihiden itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına Fazlaya ilişkin istemin reddine, nakit alacaklar açısından taraflarca belirlenebilir likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden %20 tazminatın ... dışındaki davalılardan tahsiline, gayri nakit alacaklar açısından 30.240,00-TL'nin davalılar Elkotek İletişim araçları Yatırım San. ve Tic. A.Ş., ELkotek Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş., Elkotek EC. Kur. Hizmet San. ve Tic. A.Ş., ..., ... tarafından davacı bankaya ait faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, davacının kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı ispat edilemediğinden davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine; davalı ... açısından ise, bu davalının sadece 2009 yılındaki krediye kefil olduğu, 2009 yılından kalan bir borç bulunmadığı, takip konusu borcun sonradan imzalanan ve bu davalının kefil olmadığı sözleşmelerden kaynaklandığı gerekçesi ile bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; takibe konu alacağın 2009 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan krediden kaynaklanmadığı, takip konusu alacağın daha sonra imzalanan ve ...'nın kefil olmadığı sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilere ilişkin olduğu belirlendiğinden, davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetli olduğu, denetime elverişli bilirkişi raporları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre hüküm verildiği, kefillerin kendi temerrüt tarihlerinden itibaren temerrüt faizinden sorumlu tutulmalarının isabetli olduğu, hüküm altına alınan alacak miktarları ve faizi konusundaki istinaf nedenlerinin somut verilere dayanmadığı gerekçesi ile davacı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı banka vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı banka vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 36,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı bankadan alınmasına, 19/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi