Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18226 Esas 2018/3204 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18226
Karar No: 2018/3204
Karar Tarihi: 05.06.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18226 Esas 2018/3204 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, davacının borcunu ödemediği gerekçesiyle senede dayanarak takip başlatmıştır. Ancak davacı, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ve tazminat talep etmiştir. Mahkeme bilirkişi raporu doğrultusunda imzanın davacıya ait olduğuna karar vermiştir. Ancak daha sonra alınan bilirkişi raporu muhtemel olarak davacıya ait olduğunu belirtmiştir. İmzanın kesin olarak tespit edilemediği göz önüne alındığında yanlış karar verildiği düşünülmüştür. Sonuç olarak, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/18226 E.  ,  2018/3204 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının davacı aleyhine senede dayanarak kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığını,davacının takipte alacaklı görünen kişiye borcu olmadığını, takibe dayanak senetteki imzanın davacıya ait olmadığını belirterek, davacının borçlu olmadığının tespiti ile %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu,davalının davacının işlerini yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre dava konusu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu edilen bonodaki imzanın sahteliği iddiasına dayalıdır. ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/69 soruşturma sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda imzanın keşideci davacı ...’a ait olduğu belirtilmiş ise de mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise " muhtemelen davacıya ait olduğu" belirtilmiştir.İmzanın düzenleyene ait olduğu kesin olarak tespit olunmadığı ve her iki raporun da Adli Tıp Kurumu’ndan alındığı gözetildiğinde telafi edici yeni bir rapor alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.