Esas No: 2020/7208
Karar No: 2022/416
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7208 Esas 2022/416 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7208 E. , 2022/416 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 08.07.2020 tarih ve 2020/188 E. - 2020/841 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının dava dışı ...ile birlikte davalılardan ... ve kefil sıfatıyla ... ile aralarında akdedilen 12/08/2015 tarihli satış protokolü ile fabrika binası, demirbaşları, arsa ve emvalinden oluşan gayrimenkulün %50'sinin davacıya, %50’sinin de dava dışı şahsa satışı hususunda anlaştıklarını, davacının anlaşma gereği söz konusu taşınmazın değerinin %50'sine tekabül eden 195.000,00 TL'yi ...'e ödediğini ancak davalının parasını almasına rağmen devir işlemlerini söz verdiği tarihte gerçekleştirmemesi üzerine davacının sözleşme nedeni ile ödemiş olduğu miktarın iadesi ile sözleşmede belirtilen cezai şartı ödenmesi için başlatılan icra takibine davalıların haksız itiraz ettiğini belirterek davalıların icra takibine yaptığı itirazının 85.000.- TL yönünden kısmen iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasında yapılan protokolün şekil yönünden geçersiz olduğunu, davacının geçersiz bir sözleşmeye dayanarak talepte bulunamayacağını, geçerli kabul edilse bile davalı ...’in taşınmazın sahibi olmadığından devir yapmasının kendisinden beklenemeyeceğini dolayısıyla davalının edimin ifasından vazgeçmiş sayılamayacağını, sözleşmede yazan çeklerin hiçbir zaman davalı ...’e verilmediğini ve bu çeklerin bedelini asla tahsil etmediğini, ödeme için verilen 4 adet çekin ve nakit olarak dava dışı şahıstan alınan 67.000.- TL’nin dava dışı alıcı Zeki Demir’e iade edildiğini, diğer davalı ...'ın ise temerrüde düşürülmediğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İstinaf mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılamaya göre, davalı ... yönünden istinaf başvurusu kabul edilmiş ise de; taraflar arasında imzalanan adi sözleşme geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye göre taraflar birbirlerine verdiklerini iade etmek zorunda olduğu, ancak davacı, davalı ...’e bu sözleşme gereğince herhangi bir ödeme yaptığını ispat edemediğinden ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair karar vermesinin doğru olduğu, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu, ilk derece mahkemesinin kararının uygulanması gerekli ve yerinde karar olduğu gerekçesiyle davacı tarafından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddi kararı olup, mahkemece kurulan hükmün sonuç kısmında sadece başvurunun “reddine” yazılması doğru değilse de bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün HMK'nın 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.