(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2018/1811 E. , 2020/1164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Erzurum BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, Bingöl İcra Müdürlüğü"nün 2015/11338 esas sayılı dosyasında takibe konulmuş ...,... şubesine ait ... nolu 100.000,00 TL bedelli çeke dayanan ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin alacaklıya olan borcundan 50.000 TL"sini ...,... şubesinden EFT ile ödediğini buna ilişkin makbuzu dosyaya sunduğunu, alacaklının kötü niyetli olarak borcun tamamını icra takibine konu ettiğini, ödemenin yapıldığı hesabın doğrudan alacaklı şirkete ait olduğunu, müvekkilinin ödediği 50.000 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile alacaklının davalının %20 oranında icra tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Islah dilekçesi ile açmış olduğu borçlu olmadığının tespiti davası henüz derdest iken davalı tarafından haciz yolu ile tahsilat yapıldığını, yapılan tahsilat tutarının 184.317,74 TL olduğunu, bu miktarın 46.600,17 TL"lik kısmının paranın geldiği kuruma iade edildiğini, dolayısıyla davalıya ödenen miktarın 137.717,57 TL olduğunu, davanın 50.000 TL olması durumunda davalının alması gereken miktarın 61.939,19 TL olması gerektiğini, bilirkişi raporunda da çekin kısmi olarak ödendiğinin tespit edildiğini ve davalının haksız, kötü niyetli olarak fazla miktarda icra takibi yaptığını, davacı şirketin 50.000 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarını kabul etmediklerini, davalı şirket ile davacı şirketin uzun süreden beri ticari ilişkilerinin olduğunu, dava konusu 50.000 TL"nin müvekkili şirket tarafından davacı şirket adına 17.04.2015 - 27.05.2015 tarihleri arasında tanzim edilen mal satım faturalarına karşılık olarak müvekkiline yapılan ödeme olduğunu, her ne kadar çek karşılığı olarak EFT yoluyla ödenmiş olsa da ödemenin faturalara karşılık yapıldığını, davanın kötü niyetli olarak açıldığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ... İnşaat Ltd. Şti.’ nin davalı ... Gıda Ltd. Şti.’ ye banka havalesi ile 50.000,00 TL ödeme yaptığı, havale açıklamasında ödemenin çek numarası da belirtilerek bu çeke ilişkin yapıldığının yazıldığı, davacının bu çekten kaynaklı olarak 50.000,00 TL borçlu olduğu, kalan 50.000,00 TL"yi ödediğinin kabulü ile, icra takibi dosyasında 04.03.2016 tarihli 83.064,69 TL tutarlı,, 23.02.2016 tarihli 3.352,05 TL tutarlı, 23.02.2016 tarihli 547,42 TL tutarlı, 17.02.2016 tarihli 43.026,51 TL tutarlı, 17.02.2016 tarihli 547,42 TL tutarlı, 04.03.2016 tarihli ve 136.844,24 TL tutarlı olmak üzere toplamda 184.317,64 TL tahsilat yapıldığı, bu tahsilatın fazla olan 46.600,17 TL"lik kısmın 04.03.2016 tarihinde tahsilat yapılan kuruma iadesi gerçekleşmiş olup dosyada alacaklıya toplamda 137.717,57 TL ödeme yapılmış olduğu, takibe konu çekin yalnızca borç miktarı olan 50.000,00 TL"lik kısmı icra takibine konu edilseydi borçlunun toplamda 61.939,19 TL ödeme yapması halinde icra takibinin tahsilat nedeniyle kapatılabileceği, dolayısıyla alacaklının yapmış olduğu toplam tahsilat olan 137.717,57 TL"den alacaklının takibi borç miktarı olan 50.000,00 TL üzerinden yapması durumunda ödeyeceği miktar olan 61.939,19 TL"nin düşülmesi suretiyle kalan miktar olan 75.778,38 TL borçlu tarafından alacaklıya fazladan ödenmiş olduğu, davanın kabulü ile taleple bağlılık ilkesi gereği 70.000,00 TL"sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının ağır kusuru bulunması nedeniyle iptal edilen kısım bakımından %20 üzerinden hesaplanan 10.000,00 TL haksız takip tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, yerel mahkeme kararında usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.