
Esas No: 2017/391
Karar No: 2020/1615
Karar Tarihi: 09.03.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/391 Esas 2020/1615 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine Kayseri 3. İcra Dairesinin 2012/4169 esas sayılı icra takibini başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının yaptığı ödemeler de gözetilerek davacı kooperatifin zamanaşımına uğramayan ve talep edebileceği 2007 Mayıs-2012 Mayıs dönemleri arasındaki aidat asıl alacağı 10.400,00 TL, TBK"nun 120. maddesi dikkate alınarak yapılan ayrıntılı hesaplama sonucu belirlenen gecikme faizi miktarı ise 2.374,50 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin kararına atıfta bulunularak kooperatifin zamanaşımına uğramayan ve talep edebileceği aidat miktarları hesaplanarak hüküm altına alınmış ise de; kooperatif üyesinin bağımsız bölüm talep hakkı zamanaşımına uğramaz. Kooperatif tarafından bunun karşılığında talep edilecek olan inşaat gideri olarak talep edilen aidata da zamanaşımı işlemesi mümkün değildir. Ancak genel gider aidatı zamanaşımı süresi içerisinde istenmesi gereken aidat türüdür. Bu durumda mahkemece talep edilen aidatın inşaat maliyeti ile ilgili olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda belirtilen harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar