5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/12254 Karar No: 2021/4895 Karar Tarihi: 06.04.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/12254 Esas 2021/4895 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/12254 E. , 2021/4895 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu itibarla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki; 1)Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru olmadığı gibi; 2)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)Yasal faiz işletilmesine ilişkin 5. paragrafından (21.587,41 TL fark kamulaştırma bedeline 28/03/2016 tarihinden itibaren ) cümlesinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilam tarihi olan 06.04.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, yasal faizin davacı idareden alınarak, davalılara hisseleri oranında verilmesine, mükerrer faiz ödemesine sebebiyet verilmemesi için yargılama sırasında idarece bankaya bloke edilen faizin ödeme sırasında dikkate alınmasına) cümlesinin yazılmasına, b)4 numaralı paragrafta yer alan ( fark kamulaştırma bedelinin) kelimelerinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (üçer aylık vadeli hesapta işlemiş nemaları ile birlikte derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya derhal müzekkere yazılmasına) cümlesinin yazılmasına, c)Davacı idare lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin (10) bendin hükümden çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.