6. Hukuk Dairesi 2021/257 E. , 2021/1800 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı yüklenici tarafından açılan davada, 30.03.2007 tarihinde imzalanan 2 adet uydu iletişim hizmetleri sözleşmenin davalı iş sahibi tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle fesih tarihine kadar verilen servis hizmet bedeli ile frekans tahsis bedeli, gümrükleme masrafı, kullanım bedeli, cezai şart ve kâr kaybı talep edilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Yargılama sırasında yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. mddesine göre; eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eseri meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre eser sözleşmelerinde yüklenicinin temel borcu, eseri meydana getirip teslim etmek, iş sahibinin temel borcu da bedel ödemektir.
Sözleşmeler çeşitli nedenlerle sona erebilir. Bunlardan biri de fesihtir. Sözleşmenin kapsamına göre tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile sözleşmenin feshi mümkündür. Genel kural gereği sözleşmenin feshi halinde taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını diğer tarafa iade etmek zorundadır. Somut olayda olduğu gibi tarafların ortak kusuru ile sözleşmenin feshedilmesi durumunda da taraflar birbirlerinin mal varlığına kattıkları değerlerin sebepsiz zenginleşme kurallarınca iadesini isteyebilir.
Bu anlatımlar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; dava dilekçesinde davacının taleplerinden birinin sözleşmenin uygulanması için peşin ödenen 17.976,00 USD frekans tahsis bedeli olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin “Uzay Kesiminin (uydu kanal kapasitesi) ve Frekansın Temini/Lisans ve Frekans İzinlerinin Alınması” başlıklı 5.4. maddesinin ikinci bendinde “Trio, kanunların izin verdiği ölçüde, “performans şartları” sayfasında listelenen Trio Hizmetleri için gereken tüm lisans ve frekans izinlerini alacak ve lisans ve izinler için ödenen ücretler müşteriye fatura edilecektir” ve sözleşmelerin ekleri olan “Hizmet ve Ücret Şartları” başlıklı belgenin 6.3. maddesinde de; “Bedeller, gümrük vergileri ve yurtdışındaki bu kontratın yerine getirilmesi süresince ortaya çıkan diğer ücretleri kapsamaz. Bu tip ücretler uygulanıyorsa müşteri tarafından ödenecek veya müşteriye sonradan %15 elden geçirme masrafları da eklenerek faturalandırılacaktır” düzenlemelerinin mevcut olduğu, bu iki maddede yapılan düzenlemelerden anlaşıldığı üzere; frekans tahsis bedelinin yapılan imalata yönelik bir bedel olduğu ve davalı tarafından ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; kapatılan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2015/2313 Esas, 2015/5038 Karar sayılı bozma ve 2017/990 Esas, 2017/2685 Karar sayılı karar düzeltme ilamları uyarınca frekans tahsis bedelinin yapılan imalata yönelik bir bedel olduğu dikkate alındığında, fesihte kusur oranına bakılmaksızın sebepsiz zenginleşme kuralınca bedelin tamamının iadesine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile bedelin yarısının tahsiline hükmedilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 25.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.