Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5134
Karar No: 2022/484
Karar Tarihi: 20.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5134 Esas 2022/484 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/5134 E.  ,  2022/484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.04.2017 tarih ve 2014/858 E- 2017/234 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.01.2020 tarih ve 2017/3807 E- 2020/194 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında davalının akaryakıt, madeni yağ ve gres ihtiyaçlarının münhasıran davacıdan tedarik edilmesi ile ilgili olarak 02/07/2001 tarihli bir anlaşma imzalandığını, davalı şirketin sözleşmeyi belirli bir süre ifa ettikten sonra müvekkiline gönderdiği 30/03/2005 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiğini, aynı ihtarda davalı şirketin anlaşmaya istinaden müvekkiline vermiş olduğu banka teminat mektuplarının iadesini de talep ettiğini, yapılan feshin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle müvekkili tarafından teminat mektuplarının iade edilmediğini, bunun üzerine davalının söz konusu teminat mektuplarının iadesi ve komisyon tazmini için İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/403 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, yerel mahkeme tarafından müvekkili aleyhine karar verildiğini, temyiz üzerine kararın bozulduğunu ve davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiğinin tespit edildiğini, taraflar arasında mevcut 02/07/2001 tarihli ek protokole göre davalının her yıl 15 ton madeni yağ/gres ve 200 ton akaryakıtı müvekkilinden tedarik etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının sözleşmeyi afaki ve gerçek dışı sebeplerle süresi sona ermeden feshettiğinden ve akdin ifasını haksız olarak imkansız hale getirdiğinden müvekkilinin bu sözleşmenin uygulanması halinde elde edeceği gelirleri ve doğacak kârları elde edemediğini ileri sürerek şimdilik 20.000,00 TL mahrum kalınan kârın dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 13/02/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile kar mahrumiyeti olarak hesap edilen 339.566,43 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, yine cezai şart olarak hesap edilen 59.969,79 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında 5 yıl süreli motorin ve madeni yağ/gres alımı konusunda 02/01/2001 tarihli sözleşme imzalandığını ancak 2004 yılında EPDK'nın aldığı kararla akaryakıt bayilerine lisans alma zorunluluğu getirildiğini ve bir bayinin sadece bir dağıtım şirketi için lisans alabileceğinin düzenlendiğini, bunun üzerine hem Shell hem de Petrol Ofisi için lisans başvurusunda bulunan müvekkili şirketin Petrol Ofisi ile yaptığı sözleşme daha avantajlı olduğu için Shell için yaptığı lisans başvurusunu geri çektiğini, EPDK'nın düzenlemesinden sonra sözleşmenin uygulanma imkanının kalmadığını, bunun üzerine müvekkili şirketin davacı ile olan sözleşmeyi feshedip teminat mektuplarını geri almak için görüşmeler yaptığını ancak bir sonuç alınamadığından sözleşmeyi feshettiğini, davacının feshedilen sözleşme gereği hiçbir zararı bulunmadığını, yine davacının yoksun kaldığı bir kâr veya herhangi bir kazanç kaybı da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki 02/07/2001 tarihli bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süre için akdedildiği, ancak davalı tarafın 30/03/2005 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi fesh ettiği, her ne kadar davalı tarafça bu feshin değişen mevzuat gereği yapılmış olduğu, bu nedenle feshin haklı olduğu iddia edilmiş ise de (Kapatılan) İstanbul 22 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/02/2012 tarih, 2011/407 Esas ve 2012/18 K. sayılı kararı ile Aygü Akaryakıt Taşımacılık..A.Ş. tarafından The Shell Company Of Turkey Ltd Şti aleyhine davaya konu sözleşme kapsamında açılan davanın reddine karar verildiği, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, kararın içeriğine göre taraflar arasındaki sözleşmenin Aygü Akaryakıt Taşımacılık...A.Ş. tarafından haksız olarak fesh edildiğinin kesinleşmiş karar kapsamında tespit edildiği, bu nedenle davalı vekilinin feshin haklı olduğu yönündeki savunmasının yerinde bulunmadığı, sözleşmenin başlangıcından normal şekilde sona ereceği tarihin sonuna kadar hesaplanan kâr kaybının 2003 yılı için 68.429,66 TL, 2004 yılı için 80.259,06 TL, 2005 yılı için 102.719,71 TL, 2006 yılı için 88.158,01 TL olmak üzere toplam 339.566,43 TL olduğu tespit edilmiş ise de alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafça eksik alımın yapıldığı 2003 yılı için 2004 yılının başında herhangi bir itirazi kayıt konulmaksızın 2004 yılında da ürün verilmeye devam edilmiş olması ve 2004 yılında da hiç ürün alınmamış olmasına rağmen sessiz kalınarak davalıya bu yönde bir ihtar gönderilmemiş olması nedeniyle davacı tarafın sözleşmenin feshinden önceki döneme ilişkin eksik alım nedeniyle kâr mahrumiyeti talebinde bulunamayacağı, ayrıca taraflar arasındaki 02/07/2001 tarihli bayilik sözleşmesi ile aynı tarihli ek protokolde de davalı tarafça taahhüd edilenden daha az eksik alım yapılması halinde bir cezai şart uygulanacağına dair herhangi bir hükümde bulunmadığı, davacı tarafın ancak davalı tarafça sözleşmenin haksız olarak fesh edildiği tarihten sonra yeni bir bayilik tesis edebileceği süre açısından kâr mahrumiyeti talep edebileceği, EPDK'ya yazılan yazıya verilen 11/01/2017 tarihli cevabi yazıda, davacı tarafın davaya konu sözleşmenin feshedildiği 30/03/2005 tarihinden sonra davaya konu sözleşme ile aynı bölgede yeni bir bayilik lisansı için herhangi bir müracaatının bulunduğuna dair kayda rastlanmadığı, bilirkişi heyeti tarafından davacı tarafın davaya konu sözleşme ile aynı bölgede yeni bir bayilik tesis edebileceği süre olarak belirlenen 1 aylık süre için kar mahrumiyeti talebinde bulunabileceği, bu dönem içinde davacı tarafın talep edebileceği 1 aylık kâr mahrumiyeti tutarının ise bilirkişi raporunda 8.559,97 TL olarak hesaplanmış olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 8.559,97 TL kâr mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar sözleşme ve protokolde eksik alım halinde kar mahrumiyeti ve cezai şart düzenlenmemiş olmakla, davacı yan taleplerinin reddi gerekmekte ise de; davalı yanın istinafının bulunmayışı ve anılan hususun kamu düzenine ilişkin bir yanının bulunmayışı gerekçesiyle davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 madde gereğince ve HMK 355. maddeye göre istinaf sebeplerine bağlı inceleme yapılmış olması nedeniyle esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi