12. Ceza Dairesi 2020/1808 E. , 2021/1217 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07.08.2019 tarihli ve 2019/128600 esas, 2019/80735 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25.12.2019 tarihli ve 2019/6677 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme uyarınca, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre, somut olayda şüpheli şüpheli ile müştekinin kusur durumunun tespiti amacıyla dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından rapor aldırılmaksızın eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanunun 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15/05/2020 gün ve 94660652-105-34-5066-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve evrak tevdi kılınmakla;
Olay tarihinde şüpheli ...’ın aracıyla seyir halindeyken, yaya olarak karşıdan karşıya geçmeye çalışan müştekiye çarpması sonucu müştekinin yaralandığı ve şüpheliden şikayetçi olduğu olayda; savcılık tarafından başkaca bir işlem yapılmayarak sadece şüphelinin ve şikayetçinin beyanının alındığının anlaşılması karşısında, şüpheliler hakkında taksirle yaralama iddiası ile başlatılan soruşturmada, maddi olayın ve kusur durumunun şüpheye yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve delillerin etraflıca araştırılıp ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmediği anlaşılmakla,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 173. maddesinin 3. fıkrası hükmü gereğince, şüpheli ... hakkında taksirle yaralama suçundan eksik incelemeye dayalı olarak verilen, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 07.08.2019 tarihli ve 2019/128600 soruşturma, 2019/80735 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın belirtilen şekilde inceleme yapılmasından sonra sonuçlandırılması yerine, doğrudan reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 25.12.2019 tarihli ve 2019/6677 değişik iş sayılı kararı kararında isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 07.08.2019 tarihli ve 2019/128600 soruşturma, 2019/80735 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliğinin 25.12.2019 tarihli ve 2019/6677 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde Sulh Ceza Hâkimliğince yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.