(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/37529 E. , 2020/8972 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketler bünyesinde 30.08.2012-09.09.2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davalı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, bu sebeple davacının alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yemek ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili, özel güvenlik görevlisi olarak 30.08.2012 tarihinde çalışmaya başlayan davacının 09.09.2014 tarihinden itibaren devamsızlık yapması üzerine devamsızlığa ilişkin tutanak tutulduğunu, ancak davacının iş sözleşmesini feshettiğine dair ihtarnamesini tebellüğ ettiklerini, davacının sözleşmeyi haksız feshettiğini, fazla çalışma ücretlerinin bordroya yansıtılarak banka kanalıyla ödendiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı ... vekili, güvenlik işinin sınırlı bir süre için diğer davalıya ihale edildiğini, davacının diğer davalı şirketin çalışanı olup kendilerine ait işyerindeki çalışmasının 09.01.2013-17.09.2014 tarihleri arasında olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ile ...Güvenlik Hizmetleri A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı ile davalılardan ... Güv. Hiz. A.Ş.’nin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından (katılma yolu ile) temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
I-Davalı ... Bölgesinin Temyizi Yönünden:
Somut olayda, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı ile davalı ...Ş. vekilinin istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı ... Bölgesinin, ‘davacı ile diğer davalı ...Ş.’nin istinaf başvurusunun esastan reddine’ dair kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından davalının yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
II-Davacı Temyizi Yönünden:
1-Davacının fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Davacı fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığını ileri sürmüş, mahkemece bu çalışmalara ilişkin ücretlerin bordrolara yansıtılarak banka yoluyla ödendiğinin sabit olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Öncelikle mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre imzalı ve imzasız bordrolar yönünden herhangi bir ayrım yapılmadan sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır. Dosya kapsamında bir kısmı imzalı bir kısmı imzasız bordrolar mevcut olup, imzalı ve imzasız bordrolar yönünden farklı ispat kurallarının uygulanması gerekmektedir. Yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda, bu farklılık göz önünde bulundurularak, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti ödemesi görülen imzalı bordroların ait olduğu ayların hesaplamada dışlandığı, imzasız bordrolar yönünden ise bordrodaki ödemelerin hesaplanan tutardan mahsup edildiği görülmektedir. Mahkemece, mahsuba ilişkin kurallar dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, kararın öncelikle bu sebeple bozulması gerekmiştir.Fazla çalışma süresinin ispatı yönünden değerlendirme yapılacak olursa; yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda davacının sürekli gece vardiyasında çalışarak, bir gün 18.00-08.00 saatleri arasında çalışıp bir gün dinlendiği, böylece bir hafta 4 gün, bir hafta 3 gün olmak üzere günde 14 saat çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Raporda davacının günlük 11 saati aşan çalışmalarının fazla çalışma olarak değerlendirildiği ve fazla çalışma süresinin bir hafta (3x4=) 12 saat, diğer hafta (3x3=) 9 saat olarak belirlendiği görülmektedir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin, bilirkişinin belirlediği 14 saatlik çalışmadan ara dinlenme süresi düşülmesi gerektiği yönündeki gerekçesi yerinde ise de, esasen somut olayda davacının sürekli olarak gece çalışması yaptığı kabul edildiğine göre, günlük 11 saati aşan çalışmalarının değil, 7,5 saati aşan gece çalışmalarının fazla çalışma olarak değerlendirilmesi gerekirdi. Buna göre davacının 11 saati aşan çalışmalarda 1,5 saat ara dinlenmesi kullanması gerektiği göz önünde tutularak, günde (14-1,5=) 12,5 saat çalıştığı, bu çalışmaların 7,5 saati aşan kısmının fazla çalışma olarak değerlendirilmesi gerektiği, böylece bir hafta 4 gün çalışarak 12,5-7,5=5x4=) 20 saat , diğer hafta 3 gün çalışarak (12,5-7,5=5x3) 15 saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerekmektedir.
Davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden de, yukarıda açıklanan mahsup kurallarına uygun bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan bölge adliye mahkemesi kararında belirtildiği gibi, somut olayda davacının bir gün çalışıp bir gün dinlendiğinin anlaşılmasına göre ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ½ sinde çalıştığının kabulü isabetli olacaktır. Ne var ki, mahkemece imzalı bordrolar ve imzasız bordrolar yönünden hatalı değerlendirme yapılmış olduğu anlaşıldığından, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacı iş sözleşmesini fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi alacaklarının ödenmemesi üzerine haklı sebeple feshettiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, haklı fesih iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de, bozma kararının 1. bendine göre yapılacak araştırma feshin haklılığını etkileyecektir. Hal böyle olunca, mahkemece davacının fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden gerekli araştırma ve inceleme yapılmalı, oluşacak sonuca göre iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği yönünden dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme yapılarak kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.07.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.