Esas No: 2020/3490
Karar No: 2020/3594
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay 13. Daire 2020/3490 Esas 2020/3594 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3490
Karar No:2020/3594
TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Geçiş Sistemleri ve Biletleme Teknolojileri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): ... Kurumu
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI İDARE YANINDA) : … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü'nce 21/05/2020 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen 2020/184707 ihale kayıt numaralı "Akıllı Ücret Toplama Sistemi İşletim" ihale dokümana yönelik davacı şirketin yaptığı itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin Kamu İhale Kurulu'nun (Kurul) 04/06/2020 tarih ve 2020/UH.I-1005 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu 04/06/2020 tarih ve 2020/UH.I-1005 sayılı işlem, davacı tarafından ileri sürülen iddialar yönünden ayrı ayrı incelenerek, davacının 1. iddiası yönünden; tekliflerin oluşturulması bakımından ihale dokümanının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda İdari Şartname’nin ilgili maddesi ile ihale dokümanı kapsamında verilen “Ortaklık Tespit Belgesi Standart Formu”nda tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olmasının yanı sıra, bu ortağın Kanuna göre yapılacak ihalelere ilişkin sözleşmelerin yürütülmesi konusunda temsile ve yönetime yetkili olması hususunun da yer aldığı anlaşılmakla ihaleye katılacak olan isteklilerin de ihale dokümanının içeriğini inceleme yükümlülüğü bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde anılan düzenlemenin mevzuata uygun olarak oluşturulduğu görüldüğünden dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
2. iddiası yönünden; mevcut düzenlemelerin birbiri ile çelişmediği gibi isteklilerin tekliflerini sağlıklı şekilde oluşturmaları hususunda herhangi bir engel teşkil etmediği, Teknik Şartname’de işe başlama tarihinin “Sözleşme imzalandığı tarihten 120 gün sonra” şeklinde, Sözleşme Tasarısı’nın 10.2’nci maddesinde ise “Sözleşme imzalandığı tarihten itibaren 120 gün içerisinde işe başlanacaktır.” şeklinde düzenlendiği, mevcut haliyle anılan düzenlemelerin birbirine aykırı değil, bütünleyici mahiyette olduğu, Teknik Şartname’nin başvuruya konu 4’üncü maddesinin ise İdari Şartname’nin işin süresine ilişkin maddesi ile uyumlu olduğu ve anılan hususa ilişkin ayrıntılı düzenlemeyi içerdiği, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3- Teknik Şartname’de aykırılıklar bulunduğu, bu kapsamda davacının;
3.1. iddiası yönünden; davacı tarafından dayanak olarak gösterilen 2019/316163 İKN’li ihalenin davaya konu ihaleden bağımsız, başka bir ihalenin konusunu oluşturduğu, idarenin cevabından anlaşıldığı üzere işbu ihalede farklı bir çalışma prensibi öngörüldüğü, bu husustaki takdir ve sorumluluğun idarelerde olduğu, öte yandan başvuru sahibinin daha önceki ihaleye ait Şartname’de teslim edilecek ürünlerin sıfır ambalajında olmasının istendiği bu ihalede istenilmemesinin mevcut firmaya avantaj sağladığı iddia edilmekle birlikte öncelikle, farklı iş ve ihalelerde kullanılabilir nitelikteki ürünler için yalnızca “sıfır” ürünlerin sunulabilmesi gerektiği yönündeki talebin rekabet ilkesi ile uyuşmadığı gibi sıfır ürün istenilmemiş olmasının sadece daha önceki iptal edilen ihalenin yüklenicisine yönelik değerlendirilemeyeceği ve aynı şekilde envanterinde “sıfır” olmayan ürün bulunduran tüm istekliler bakımından aynı koşulun geçerli olduğu, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.2. iddiası yönünden; davaya konu hususun “Hazırlık Aşaması ve Mevcut Eüts’nin Devir Alınması İşlemleri” aşamasında gerçekleştirilmesi istenen iş olduğu, idare tarafından yükleniciye, donanımların kurulabilmesi ve hazır hale getirilmesi bakımından 45 takvim günü hak tanındığı, bu bakımdan yüklenici tarafından temin edilecek validatörlerin montajının, mevcut yükleniciye ait validatörler faal durumda iken yapılması hususunda yeni yükleniciye belirli bir sürenin tanındığı, idarenin söz konusu işi daha önce de gerçekleştirdiği, bu işe ilişkin daha önceki tecrübeleri doğrultusunda makul bir süre belirlemesinin yapıldığı, idarenin bilgi ve deneyimleri doğrultusunda yapmış olduğu düzenlemenin işin zamanında ve ihtiyaca uygun gerçekleştirilmesini teminen belirlediği, 4734 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olmamak koşuluyla takdir yetkisi çerçevesinde hareket edebileceği, idarenin yetki ve sorumluluğu çerçevesinde düzenlenen Teknik Şartname düzenlemelerinin idarenin ihtiyaçları ve takdir yetkisi doğrultusunda yapılan bir idari tasarruf olduğu, idarelerin ihtiyaçlarını uygun şartlarda ve zamanında karşılanması konusunda sorumluluğu da dikkate alındığında dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.3. iddiası yönünden; davaya konu düzenlemenin, Teknik Şartname’nin “Amaç” başlıklı 2’nci maddesinin doğal bir sonucu olduğu, dolayısıyla değişik ücretlendirme modellerinin uygulanabilmesi yönündeki talebin, AÜTS’nin geliştirilmesi, işletilmesi ve sürdürülebilir olması bakımından gerekli olduğu, anılan Şartname’de ücretlendirme sistemlerine ayrıntılı şekilde yer verilerek talep edilebilecek değişikliklerin çerçevesinin çizildiği, öte yandan ücretlendirme sistemleri hizmet süresince, gerekliliğe binaen değişebileceğinden bu aşamada kaç defa talepte bulunulabileceği ve teslim süresi hakkında bir belirlemenin beklenemeyeceği anlaşıldığından dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.4. iddiası yönünden; söz konusu kartlara ilişkin olarak belirlenen 30 günlük sürenin kartların idareye teslim süresi olduğu, dolayısıyla tedarik süresine ilişkin herhangi bir aşama ve süre belirlemesinin yapılmadığı, yüklenici tarafından tedarik işlemlerinin “Hazırlık aşaması ve mevcut EÜTS’nin devir alınması işlemleri” aşamasında da gerçekleştirilebileceği, idarenin söz konusu işi daha önce de gerçekleştirdiği, bu işe ilişkin daha önceki tecrübeleri doğrultusunda makul bir süre belirlemesinin yapıldığı, idarenin bilgi ve deneyimleri doğrultusunda yapmış olduğu düzenlemenin işin zamanında ve ihtiyaca uygun gerçekleştirilmesini teminen belirlendiği, ayrıca işin gerçekleştirilmesi aşamasında teslim süresi gerektiren iş/ürün bakımından iş/ürün tesliminin süresinde yapılmasına engel yükleniciden kaynaklanmayan mücbir sebepler oluşması durumunda 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 10’uncu maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.5. iddiası yönünden; Teknik Şartname’nin amaç başlıklı 2’nci maddesinden ihalenin amacının; AÜTS sisteminin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı idaresindeki mevcut toplu taşıma araçları ve sisteme dâhil edilen/edilebilecek gerçek ve/veya tüzel kişilerin sunduğu toplu taşım hizmetleri ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşları, ortağı olduğu şirketleri ve diğer kamu kuruluşlarının dâhil olabileceği modern, gelişmeye açık, sürdürülebilir bir AÜTS’yi oluşturmak olduğu, bu kapsamda anılan sisteme gerçek ve tüzel kişilerin dahil olabileceği de öngörülerek sistemin modern, gelişmeye açık ve sürdürülebilir olmasının talep edildiği, dokümanın ilgili maddelerinden, yükleniciden ihtiyacın gerekliliğine göre daha sonra eklenecek validatörlere yazılımsal desteğin sağlanmasının istendiği, bu noktada talep edilen yazılımsal desteğin AÜTS’ye dahil olacak kurum ve kuruluşların Teknik Şartname’de belirlenenden fazla sayıda validatöre ihtiyaç duyması halinde söz konusu olacağının anlaşıldığı, bu kapsamda, yazılımsal desteğe ilişkin herhangi bir süre sınırlaması getirilmediği, ayrıca sisteme dahil olacak kurumların süreç içerisinde belirlenebileceği, bu aşamada bir sayı belirlemesi yapılmasının beklenemeyeceği anlaşıldığından dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.6. iddiası yönünden; AÜTS sisteminin sürekli gelişen ve sisteme yeni giren kurum ve kuruluşlar nedeniyle genişleyen bir sistem olduğu, dolayısıyla idare tarafından temel hizmet gerekliliğinin ortaya konulmasının yanında sisteme dahil olabilecek terminal sayısı bakımından da olabilecek en yüksek adet belirtilerek tekliflerin buna göre oluşturulmasının istendiği, bu kapsamda temel amacın terminal sayısı bakımından belirsizliğin en aza indirgenmesi ve tekliflerin oluşturulması hususundaki belirsizliğin kaldırılması olduğu anlaşıldığından dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.7. iddiası yönünden; idare tarafından TVM’lere ilişkin olarak verilen 5 günlük sürenin TVM’lerin tasarımının onayına ilişkin olduğu, tasarımın kabul edilmemesi durumunda ise idare tarafından tasarım temin edileceği ve bu anlamda yükleniciye kolaylık sağlanacağı, TVM’lerin teslimine ilişkin sürenin ise 70 gün olarak belirlendiği, belirtilen sürenin Covid-19 salgını etkileri nedeniyle yeterli olmayacağı iddia edilmekte ise de söz konusu etkiden (mücbir sebep) kaynaklı durumun oluşması halinde 4735 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesi kapsamında yüklenicinin hakları bulunduğu anlaşıldığından dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.8. iddiası yönünden; Teknik Şartname’nin yukarıda aktarılan maddesinde yüklenici tarafından teslim edilecek validatörün, şartnamede belirtilen sürücü kontrol panelinin fonksiyonlarını bütünleşik olarak yerine getirmesi halinde ayrıca sürücü kontrol paneli kullanılmasına gerek olmadığı belirtildiğinden başvuruya konu husus bakımından herhangi bir tereddüdün meydana gelmediği anlaşılmakla dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.9. iddiası yönünden; Teknik Şartname’nin 10.1.3’üncü maddesinde teslim edilecek validatörlerin veya validatörlerdeki kart okuyucuların en az EMV L2 sertifikaya sahip olması gerektiğinin belirtildiği, 16.8’inci maddesinin ise yazılım geliştirme şartlarına ilişkin düzenlemeyi içerdiği ve sisteme bundan sonra dahil edilecek olan validatörlerin teknik özelliklerine ilişkin olduğu dolayısıyla anılan hususların ayrı düzenlemelere ilişkin olduğu anlaşıldığından dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.10. iddiası yönünden; Teknik Şartname’nin 17.1’inci maddesinde, test ortamında ihtiyaç duyulması halinde kullanılacak Oracle lisanslarına yer verildiği, teklifle birlikte verilmesi istenen numune sisteminin yalnızca testlerin yapılabilmesi için yeterli özelliklerde donanım ve yazılım içermesinin yeterli olacağı, bu kapsamda idare tarafından istenen test fonksiyonlarının oracle veritabanı dahilinde çalışabilecek nitelikte fonksiyonlar olduğunun anlaşılabileceği, diğer taraftan diğer test işlemlerinin teslim edilen cihazların belirlenen özellikleri haiz olup olmadığının tespiti amacıyla, sözleşmenin imzalanmasından sonra gerçekleştirileceğinin anlaşıldığından dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.11. iddiası yönünden; sistemin işletilmesi bakımından gerekli güvenlik işlemlerinin sağlanmasının yüklenici sorumluluğunda olduğu, yüklenicinin idare kaynaklı oluşabileceğini düşündüğü noktalarda sistem güvenliğini sağlamak ve sistemi izlemek amaçlı ek önlemleri alabileceği, dolayısıyla yüklenicinin tespit edemediği tüm güvenlik açıklarından da yüklenicinin sorumlu tutulması hususunda herhangi bir aykırılık bulunmadığından dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.12. iddiası yönünden; Teknik Şartname’nin 22.2.2’nci maddesinde whatsapp uygulamasının proje yazışmaları ve yönetimine ilişkin süreçlerde kullanılmayacağının belirtildiği, 22.3.16’ncı maddesinde ise anılan uygulamanın kullanılabilmesi hususunun kurulum arızalarının hızlı bir şekilde iletilmesi amacını taşıdığı, dolayısıyla birbirine aykırı olmayan ve farklı unsurları ihtiva eden başvuruya konu düzenlemelerin idarenin mevzuata uygun ve işleyişe ilişkin takdiri olduğu, öte yandan Teknik Şartname’nin 20.1.8’inci maddesi gereğince tüm yazışmaları KEP üzerinden yapılacağının belirtilmesinin yeterli olduğu anlaşıldığından dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.13. iddiası yönünden; anılan Teknik Şartname düzenlemesinin İdari Şartname’nin 12’nci maddesinde yer alan işin yapılacağı yerin görülmesi hususunu teminen oluşturulduğu, Başvuruya konu düzenleme kapsamında isteklilerin keşif çalışması yapmak istemeleri halinde idareye ihale tarihinden en geç 15 gün öncesine kadar yazılı başvuru yapmaları gerektiğinin belirtildiği, idarenin cevabından da anlaşıldığı üzere keşif çalışmasına ilişkin sürenin Covid-19 salgını nedeniyle sokağa çıkma veya şehirlerarası seyahat yasağının olduğu güne denk gelmesi halinde idare tarafından gerekli izin belgesinin verilebileceği gibi seyahat yasaklarına ilişkin olarak da gerekli idari mercilerden izin alınabileceği, dolayısıyla başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmakla dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.14, 15, 16, 17, 18, 19, 20- iddiaları yönünden; Teknik Şartname’nin 28.1.1’inci maddesi gereğince tasfiye süreci dışındaki tüm hallerde yetki ve sorumluluğun kontrol teşkilatında olduğu, idare tarafından uygulanacak hatalı cezai işlemlere ilişkin olarak yüklenicinin kesilen cezaya itiraz etme ve dava açma yetkisinin ise Şartname düzenlemeleri ile engellenmediği, dolayısıyla yüklenicinin bu konudaki hakkının saklı olduğunun anlaşılabileceği, ayrıca kontrol teşkilatının yasal süresi içinde hatalı işlemi geri alma yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından davacının, idare tarafından sehven ya da hatalı şekilde uygulanabilecek cezalara ilişkin iddiasının yerinde olmadığı, Teknik Şartname’nin 28.2.1’inci maddesinde işin tekrar eden kısımlarına ilişkin ceza tablosuna yer verildiği, Teknik Şartname incelendiğinde tek seferlik dolum talimatlarının mobil uygulamalar ve/veya … Online İşlemler Merkezi (https:/online…..gov.tr) web sitesi üzerinden gerçekleştirileceği, internetten … Kart’lara TL yüklemek için gerekli olan web servislerinin geliştirilmesinin yüklenicinin sorumluluğunda olduğu anlaşıldığından, bahse konu hizmetler bakımından yüklenicinin gerekli önlemleri almasının gerekli olduğu, aksi durumda ise sorumlu tutulacağı yönündeki düzenlemenin yerinde olduğu, Teknik Şartname’nin cezai şartları içeren 28.2 ve 28.3’üncü maddelerinde yüklenicinin kusurundan kaynaklanmayan hallerin kapsam dışında olduğu hususunun açık olduğu, Teknik Şartname’nin 28.3.1’inci maddesinde yer alan cezaların uygulanmasına ilişkin ayrıntıların Sözleşme Tasarısı’nın 16.1.2’nci maddesinde açıklandığı buna göre Teknik Şartname’nin 28.3. maddesinde belirtilen durumlarda en az on gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin binde 0,3 tutarında ceza uygulanacağı, ancak söz konusu aykırılığın işin niteliği gereği giderilmesinin mümkün olmadığı hallerde, 4735 sayılı Kanun’un 20’nci maddesinin (b) bendine göre protesto çekmeye gerek kalmaksızın sözleşmenin idarece feshedilebileceği, sözleşmenin feshedilmemesi halinde ise sözleşme bedeli üzerinden yukarıda belirtilen oranda ceza uygulanacağının düzenlendiği, dolayısıyla düzenlemenin ayrıntılı ve açık olduğu, Teknik Şartname’nin 28.2’nci maddesinde “İşin Tekrar Eden Kısımları İle İlgili Ceza Tablosu”na yer verildiği, buna ilişkin olarak; sistemin genelinde ücret toplama ve/veya kartlara dolum yapma işlevinde herhangi bir kesinti olması durumunda en fazla 4 saat içinde sistemin işler duruma getirilmesinin istendiği, 4 saati aşan her saat için cezai işlem tesis edileceği, bayilerin aynı anda 40 adedinden fazlasının dolum cihazlarına kredi çekememesi durumunda yüklenicinin bildirim anından itibaren en geç 4 saat içinde aralıksız çalışılarak bayilerin dolum cihazlarına kredi çekebilmesini sağlayacağı, 4 saati aşan her saat için cezai işlem tesis edileceği, … Büyükşehir Belediyesi Fuar ve Etkinliklerinde ücret toplanamaması halinde arıza bildirim saatinden itibaren en geç 4 saat içinde sistemin işler duruma getirilmesi gerektiği, 4 saati aşan her saat için cezai işlem tesis edileceği, validatör ve sürücü kontrol paneli gibi araç içi ve istasyonlarda kullanılan sistem bileşeninin aynı anda 5 adedinden fazlasının arıza bildirim saatinden itibaren en geç 4 saat içinde çalışır duruma getirileceği, 4 saati aşan her saat için cezai işlem tesis edileceği, ücretlendirme modellerinin teknik şartnamede tarif edildiği şekilde çalışmaması durumunda bildirim anından itibaren en geç 12 saat içinde teknik şartnamede tarif edildiği şekilde çalışmasının sağlanacağı, sorunun çözülmediği her saat için cezai işlem tesis edileceğinin belirtildiği, anılan durumlara ilişkin olarak sorunun çözülmesi bakımından idare tarafından yükleniciye yine belirli süre dilimlerinin tanındığı, dolayısıyla anılan hususların hemen müdahale gerektiren ve saatlik sonuçları olan durumlar olduğunun anlaşılabileceği hususları bir arada değerlendirildiğinde davacının iddiasının yerinde olmadığı, öte yandan Sözleşme Tasarısı’nın 16.1.3’üncü maddesi gereğince kesilecek cezanın toplam tutarı, hiçbir durumda, sözleşme bedelinin % 30'unu geçmeyeceği, toplam ceza tutarının, sözleşme bedelinin % 30'unu geçmesi durumunda, bu orana kadar uygulanacak cezanın yanı sıra 4735 sayılı Kanun’un 20’nci maddesinin (b) bendine göre protesto çekmeye gerek kalmaksızın sözleşme feshedileceği belirtildiğinden başvuru sahibinin saatlik cezalar ve söz konusu maddede yer alan cezaların yüksekliği hususlarındaki iddialarının yerinde olmadığı, Teknik Şartname’nin 28.4’üncü maddesinde ağır aykırılık durumlarına yer verildiği, başvuruya konu maddede yer alan unsurların yüklenici tarafından ilgili donanımların idareye teslim edilmemesi, testlerin karşılanmaması, yüklenici kaynaklı sistem güvenliğine ilişkin açıklar, yüklenici tarafından idarenin bilgisi olmadan gerçekleştirilecek yazılımsal değişiklikler, sisteme yüklenici tarafından entegre edilecek yazılımlarda zararlı kod parçacığı bulunması, SAM kartların belirlenen sürede idareye teslim edilmemesi, yüklenici tarafından 100 gün içerisinde bayilik ağının oluşturulmaması hususlarını içerdiği ve hepsinin yüklenici kaynaklı ve işin yürütümü bakımından ağır aykırılıklar olduğu anlaşıldığından davacının bu iddiasının yerinde olmadığı, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği,
3.21. iddiası yönünden; bu ihalenin daha önce yapılan farklı bir ihale ile kıyaslandığı, her ihalenin kendine özgü ayrıntıları barındırdığı dikkate alındığında bu yönde bir değerlendirmenin yapılamayacağı, ayrıca daha düşük donanıma sahip validatörler tercih edilmesinin ihaleye katılımın ve rekabetin arttırılması bakımından Kanun’un temel ilkelerine aykırı olmayacağı ve bu yöndeki tercihin idarenin ihtiyaçlarının uygun şekilde karşılanması sorumluluğu gözetilerek idarenin takdirinde olduğu, dolayısıyla davacının düşük donanımlı cihazlar tercih edilmesinin uygun olmadığı, öte yandan, idarece talep edilen yazılım desteğinin yükleniciye yalnızca SDK temin edilmek suretiyle 70 gün içinde verilmesinin mümkün olmadığı iddia edildiği, bu anlamda yazılım desteğinin idarenin elinde bulunan ve yüklenici tarafından kullanılabilecek cihazlar için istendiği, talep edilen yazılım desteği için yükleniciye gerekli SDK’ların (yazılım geliştirme kitinin) verileceğinin anlaşıldığı, ayrıca Teknik Şartname’nin 15.1.2’nci maddesi gereğince idare ve AÜTS’ye dâhil olacak diğer hizmet birimlerinin bünyesinde bulunan ve hâlihazırda EÜTS’de etkin olarak kullanılan validatörlerin yüklenici tarafından kullanılamaması, ücret toplama sisteminin bu validatörler ile işletilememesi durumunda, bu validatörlerin yerine de “Talep Edilen Validatörlerin ve Sürücü Kontrol Panellerinin Teknik Özellikleri” başlığı altında özellikleri anlatılan validatörlerin yüklenici tarafından temin edilebileceği belirtilerek, söz konusu yazılım desteği sağlanmadan da hizmetin görülebileceği, dolayısıyla başvuruya konu husus bakımından yükleniciye alternatif seçimler sunulduğu, yazılım desteği verilmesinin tercih edilmesi durumunda gerekli derlenmiş yazılım kitlerinin idare tarafından temin edileceği, bu yolun tercih edilmemesi halinde ise yüklenici tarafından validatör temin edilmek suretiyle hizmetin görülebileceği, dava konusu işlemin bu kısmında da hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemece gerekli incelemenin yapılmadığı, Mahkeme kararında yeterli gerekçenin bulunmadığı, itiraz konusu hususların büyük bölümünün özel uzmanlık gerektirmesi nedeniyle teknik görüş alınarak karara bağlanması gerektiği, ihalede rekabet ilkesine uyulmadığı, ihale dokümanının mevzuata açık aykırılıklar içerdiği, söz konusu doküman kurallarıyla ihalenin gerçekleştirilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu ihale dokümanı düzenlemelerinin hukuka aykırılık taşımadığı, davacının temyiz isteminin hukuki dayanaktan yoksun olduğu;
Davalı yanında müdahil tarafından, ihale dokümanın idarenin ihtiyacı, geçmiş ihalelere ilişkin bilgi ve deneyim ile kamu yararı gözetilerek hazırlandığı, davacının iddialarının soyut olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya/davalı idareye iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.