Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı T. Ekonomi Bankası A.Ş. Vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı T.Ekonomi Bankası vekili tarafından borçlu  hakkında genel haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve örnek (7) numaralı ödeme emri adı geçene 04.03.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin talebi ile 08.04.2009 tarihinde borçlunun çalıştığı il özel idaresi müdürlüğüne yazılan müzekkere ile borçlunun maaş veya ücretinin 1/4"ünün haczi istenmiş, ilgili kurum tarafından gereği yerine getirilerek 13.04.2009 tarihli cevabi yazı dosyaya gönderilmiştir.
Bu aşamadan sonra 15.04.2009 tarihinde icra müdürlüğüne başvuran borçlu asıl tarafından üzerinde haciz olsa bile, maaşından 400 TL. kesinti yapılmasına muvafakat edildiği yolunda beyanda bulunulmuş, söz konusu muvafakat alacaklı vekilince kabul edilerek talep doğrultusunda bu kez aynı kuruma maaşın 400 TL"sının haczi konusunda müzekkere yazıldığı görülmüştür.
İİK"nun 83/a maddesine göre borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de "...borçlunun hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş, yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünden feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derecede haczedilmez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği" ifade olunmuştur. Bu durumda, haciz sırasında yada haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu, haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili bu hakkından vazgeçebilir (HGK"nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-167 Esas, 2004/185 Karar).
Somut olayda borçlunun muvafakatı hacizden sonra olduğuna ve yukarıda açıklanan kurala uygun bulunduğuna göre şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı T. Ekonomi Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.