2. Ceza Dairesi 2011/26811 E. , 2013/7284 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 2 - 2009/588
MAHKEMESİ : Bor Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2008
NUMARASI : 2008/112 (E) ve 2008/254 (K)
SUÇ : Hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,
2-Sanığa ait adli sicil kaydında yazılı olan ceza kararnamesine ilişkin ilamın tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
3-Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK’ nun 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28/02/2012 tarih ve 2011/4-522 esas, 2012/71 sayılı kararında da belirtildiği üzere, ceza kararnamesi ile verilen mahkumiyet kararlarının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’ nun 231/6-a maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif)
koşulunun bulunduğu, aynı yasanın 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, yakınanın sanığa yüklenen suçtan doğan ve hakimin basit bir araştırma ile saptayabileceği herhangi bir maddi zararın belirlenmediği gözetilerek, sanık hakkında 5271 sayılı CMK’ nun 231. Maddesinin 6. Fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08/04/2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.