Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/986 Esas 2013/2033 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/986
Karar No: 2013/2033
Karar Tarihi: 12.02.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/986 Esas 2013/2033 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/986 E.  ,  2013/2033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı ile 25.11.1960 tarihinde evlendiğini; daha sonra davalının başka bir kadınla birlikte olduğunu ve evlilik birliğinin taraflara yüklediği görevleri yerine getirmediğini iddia ederek; müvekkili için aylık 800 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde; davacının, kendisinden alacağı nafakaya ihtiyacı bulunmadığını; çocuklarının durumunun çok iyi olduğunu, asıl amacının kendisini mağdur duruma düşürmek olduğunu savunup; haksız olarak açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının ayrı yaşamakla haklı bulunduğu kendisiyle ilgilenmediği konusundaki ispat yükü davacıda olup, davacı tarafından bu durumun ispatlanamadığından bahisle; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 186/3.maddesine göre; eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. 196/1.maddesine göre de; (Eşler birlikte yaşarken) eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler.
    Aynı yasanın 197/2.maddesine göre de; birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yaralanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
    Somut olayda, davacı (kadın), ayrı yaşamada haklı olduğu iddiasıyla (davalı kocanın, bir başka kadınla gayriresmi evli olduğunu ve çocuklarının bulunduğunu belirterek), tedbir nafakası istemektedir.
    Davalı ise, davacı ile evli olduğu halde başka kadınla birlikteliğinden çocukları bulunduğunu kabul etmektedir. Gerçekten de getirtilen nüfus kayıt tablosunda davalının başka kadından çocukları bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı kadın, ayrı yaşamakta ve nafaka istemekte haklıdır.
    Mahkemece; yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek; davacının dava açmakta haklılığı kabul edilip, davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde, davacının iddiasını ispatlayamadığından bahisle, davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.