Esas No: 2020/5486
Karar No: 2022/476
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5486 Esas 2022/476 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/5486 E. , 2022/476 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.07.2019 tarih ve 2017/361 E. - 2019/217 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.03.2020 tarih ve 2019/1779 E. - 2020/556 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından davacıya yönelik 3 adet senede dayalı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını ancak, dosya ekine sunulan protokole göre, Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2012/507 esas ve 2011/4342 esas sayılı takip dosyalarında borçlu sıfatını haiz davacının yeğeni ...'ın borçlarına karşılık senetlerin, bu takip alacaklılarına teslim edildiğini, fakat alacaklıların protokole göre bu takip dosyalarından ve ortaklığın giderilmesi davasından feragat etmesi gerekirken, yargılamaya ve takibe devam edildiğini, taşınmazların satışından elde edilen bedelin de iade edilmediğini, protokol gereklerinin yerine getirilmediğini, dolayısıyla senetlerin de hükümsüz hale geldiğini, bu nedenle davalının alacaklı sıfatının bulunmadığını, davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığını belirterek takip konusu 3 adet senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senetlerin teminat senedi olmadığını, davacının yeğeni ...'ın borçlarına karşılık davacı tarafından imzalanarak davalıya teslim edilen senetler olduğunu, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda tahsil edilen 22.212,08 TL'nin mahsubu ile dava konusu takibe girişildiğini, senetlerin vadesinin protokolden sonra olduğunu, senetlere ilişkin herhangi bir ödemenin yapılmadığını, mükerrerliğin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine ve %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamanın sonucunda, davacının protokolü serbest iradesiyle imzaladığı, ancak protokol gereği davalıya teslim edilen senet bedellerinin davacı tarafından ödenmediği, bu nedenle davalı tarafından senetlere dayalı olarak, ortaklığın giderilmesi davasından tahsil edilen bedelin mahsubu ile kalan tutar bakımından davacıya yönelik takibe girişildiği, davacının iddialarının borcu ortadan kaldırır nitelikte olmadığı, kötü niyet tazminat şartlarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine ve kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamanın sonucunda, mahkemece davanın reddine ve kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı tarafından düzenlenerek davalıya teslim edilen 3 adet senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasıdır.
Davacı ve davalı ile takip alacaklıları arasında 03.02.2014 tarihli adi yazılı şekilde düzenlenen anlaşma protokolü tanzim edilmiş olup, buna göre, dava konusu 3 adet senedin davalıya teslim edilmesinin karşılığında, davacının yeğenine karşı girişilen takip dosyalarının alacaklıları, takip dosyalarından herhangi bir hak ve alacak talep etmeyecekler, takip dosyalarına herhangi bir paranın yatırılması halinde bu parayı senet borçlularına teslim edecekler ve halen derdest olan ortaklığın giderilmesi davasından da feragat edeceklerdir. Ancak, davacı tarafından düzenlenen 3 adet senedin davalıya teslim edilmiş olmasına rağmen, takip alacaklıları takip dosyası kapsamında ortaklığın giderilmesi davası sonucunda dosyaya yatırılan 22.212,08 TL'yi tahsil etmişler, senet borçlusu olan davacıya bu bedeli iade etmemişlerdir. Dolayısıyla protokol gerekleri davacı tarafından yerine getirilmesine rağmen, davalı ve dava dışı takip alacaklıları tarafından yerine getirilmemiştir. Yapılan protokol, davacının 3. kişinin takip alacaklılarına olan borcunun üstlenilmesine ilişkin olmayıp, yalnızca 3.kişinin takibe konu borcunun, 3 adet senedin davalıya teslimi ile talep edilemeyeceğine ilişkindir. Bu nedenle davacı tarafından protokol gereği 3 adet senedin davalıya teslim edilmesine rağmen, ortaklığın giderilmesi davasından feragat edilmemesi, takip dosyalarından tahsilat yapılmaya devam edilmesi, sonuç olarak protokol gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.