(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/39278 E. , 2020/8971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketler bünyesinde 06.11.2012 – 09.02.2015 tarihleri arasında topoğrafçı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, davacının aylık net ücreti 3.100,00-TL olmasına rağmen sigorta priminin muvazaalı olarak asgari ücret üzerinden yatırıldığını, işyerinde haftada yedi gün 07.00-17.30/18.00 saatleri arasında çalışıldığını, davacı dini bayramlar dışındaki tüm resmi bayramlarda çalışmasına rağmen fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ödenmediğini, ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Ticaret Malzemeleri A.Ş. vekili, yetki itirazında bulunarak Suruç mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının alacaklarının 12/03/2015 tarihli ibraname ve feragatname karşılığında çek olarak ödendiğini, buna ilişkin bordro ve hesap pusulalarının sunulduğunu, davacının söz konusu belgeleri imzalayarak alacaklarını aldığını, ayrıca çalıştığı süre boyunca serbest zaman kullandığının kayıtlar ile sabit olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Tic. Ltd. Şti, davanın reddini talep etmiştir
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmalar açısından da geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, tanık anlatımlarına göre davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı, 07.00-17.30 saatleri arasında çalışarak haftada 13 saat fazla çalışma yaptığı, ayrıca ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı sonucuna varılmış ise de, davalı taraf dinlenen tanıkların husumetli olduğunu savunmuş ve dosyaya tanıklarca işveren aleyhine açılan davalara ait tensip tutanağı örnekleri sunmuştur. Dairemiz uygulamasına göre, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının ispatında salt husumetli tanık anlatımlarına itibar edilerek sonuca gidilemez. Bu sebeple husumetli tanıkların anlatımına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Somut olayda mahkemece davalının tanıkların husumetli olduğuna yönelik savunması üzerinde durulmadan, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Davalının sunduğu belgeler de dikkate alınarak davacı tanıklarının husumetli olup olmadıkları yöntemince araştırılmalı, oluşacak sonuca göre dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek alacağın ispat edilip edilmediği noktasında bir sonuca varılmalıdır. Kabule göre de, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının davacının tüm çalışma süresi boyunca davacı ile birlikte çalışıp çalışmadığı netleştirilmemiştir. Davacı tanıklarının anlatımına, ancak davacı ile birlikte çalıştıkları süre ile sınırlı olarak değer verilebileceği gözden kaçırılmamalıdır. Mahkemece belirtilen yönler nazara alınmadan yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalıdır.3-Aylık ücret miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde topoğraf olarak çalışan davacı son net ücretinin 3.000,00 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı taraf ise ücretin imzalı bordrodaki ücret miktarı olan brüt 1.500,00 TL olduğunu savunmuştur. Taraflar arasındaki 06.01.2012 tarihli iş sözleşmesinde davacının brüt ücretinin 945,00 TL olarak kararlaştırıldığı, ayrıca işveren tarafından sunulan ve fesih tarihinde düzenlenen kıdem tazminatı bordrosu, ihbar tazminatı bordrosu gibi kayıtlarda da farklı ücret miktarının yer aldığı görülmektedir.Mahkemece, tanık anlatımlarına ve emsal ücret araştırması sonuçlarına göre, davacının fesih tarihi olan 09.02.2015 tarihindeki aylık net ücretinin 2.515,45 TL (brüt 3.518,56 TL) olduğu belirlenmiş ise de, dosya kapsamındaki emsal ücret araştırması yetersiz ve hatalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iki ayrı sendika tarafından bildirilen emsal ücretler ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bildirilen emsal ücretin ortalaması alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir. Oysa dosya kapsamında davacının sendikalı işçi olduğuna dair herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Bilirkişi tarafından sendikalar tarafından bildirilen emsal ücrete göre değerlendirme yapılması yerinde değildir. Emsal ücret araştırmasının doğru şekilde yapılmadığı ve yetersiz olduğu ortadadır. Açıklanan sebeplerle, davacının kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki "kazanç bilgisi sorgulama" kısmından da faydalanılabileceği göz önüne alınarak emsal ücret araştırması yapılmalı, bu araştırma sonucunda elde edilen verilerle, tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.07.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.