
Esas No: 2020/7388
Karar No: 2022/481
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7388 Esas 2022/481 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava, genel kredi sözleşmesi gereği davalı bankanın müvekkilden hesapladığı masrafların hukuka uygunluğu ve yapılan kesintilerin geri ödemesi talebi üzerine açılmıştır. Mahkeme, yapılan kesintilerin sözleşmenin geri ödeme planında kararlaştırıldığı gerekçesiyle talebin kısmen kabul edilerek, davacıya 14.627,66 TL iade edilmesine karar vermiştir. Ancak, kararda bilirkişi tarafından tahsil edilen miktarın avans oranına göre faize tabi tutulması ve tekrar avans faizi işletilmesine karar verilmesi faize faiz işletilemeyeceği ve talep edilenin fazlasına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu, Madde 106: “Sözleşmenin cannot ilkesine aykırı ve hesaplaşma sırasında örtülü ücret niteliği taşıyan ödemeler, alacaklının talebi üzerine geri verilir. Ancak, ücretin alındığı tarihten itibaren, ödemenin yapıldığı tarihteki avans oranı üzerinden faiz işletilir.”
- Türk Borçlar Kanunu, Madde 138: “Sözleşmeden doğan borçlar, sözleşmenin niteliği ve göstergesi olan belgelere uygun olarak kanıtlanır.”
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23.06.2020 tarih ve 2018/351 E. - 2020/272 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkilinin farklı tarih ve meblağlarda krediler kullandığını, davalı bankaca haksız komisyon ücretleri kesildiğini ileri sürerek 29.615,00 TL’nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının tacir olduğunu, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi olduğunu, yapılan kesintilerin sözleşmenin eki niteliğinde bulunan geri ödeme planında kararlaştırıldığını, yapılan kesintilerin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamanın sonucunda, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine göre davalı bankanın, tacir olan davacıdan yapılan masrafları isteyebileceği, bu tutarın nispi olduğu, emsal banka uygulamaları göz önüne alınarak alınan bilirkişi raporuna göre davalı bankanın davacıdan 14.627,66 TL fazladan tahsilat yaptığı ve bunun davacıya iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, toplam 14.627,66 TL alacağın dava tarihi olan 20/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davalı banka tarafından haksız olarak fazladan tahsil edilen komisyon ve ekspertiz ücretinin tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu ile davacıdan haksız olarak tahsil edilen bedelin, emsal banka uygulamalarına göre fazladan tahsil edilen komisyon ücreti olan 1.069,86 TL, davacının ödeme planlarında kaşe ve imzalarının olmadığı 2.146,52 TL ile 4.267,83 TL ve fazladan alınan ekspertiz ücreti olan 256 TL olmak üzere toplamda 7.740,21 TL olduğu tespit edilmişse de, bilirkişi tarafından bu tutara tahsil edildiği tarihten itibaren dava tarihine kadar avans oranı üzerinden faiz işletilmiş ve bu toplam tutar üzerinden dava tarihinden itibaren tekrar avans faizi işletilmesine karar verilmiş olması faize faiz işletilemeyeceği ve talep olunandan fazlasına hükmedilemeyeceği hükümlerine aykırı olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.