21. Hukuk Dairesi 2013/678 E. , 2014/1071 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Trabzon 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2012
NUMARASI : 2011/211-2012/750
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde çalıştığının tespitiyle, 01/05/2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .....tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 1979/1,2,3,4 dönemlerinde 355 gün süreyle davalıların murisine ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarını iptal eden Kurum işleminin iptali ile, 1.5.2010 tarihi itibari ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalıların murisi ayrıca davacının babasına ait olan "7724" sicil numaralı işyerinden davacı adına düzenlenmiş 1.1.979 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu ve 1979/1,2,3,4 dönemleri arasında davalı işyerinde geçen 355 günlük hizmetinin kuruma bildirildiği, Kurumun 4.2.1980 tarih 15 sayılı raporu ile, bu işyerindeki çalışmalarının gerçek olup olmadığı hususunda oluşan tereddüt neticesinde düzenlenen müfettiş raporunda, çalışmaların gerçek olduğunun bildirildiği ancak incelemenin yerinde yapılmaması ve 3. kişilerin beyanlarına dayanmaması nedeni ile Kurumun 23.7.1981 tarihli yazısı ile nizalı dönemde geçen 355 günlük çalışmanın 1.3.1972/1480 sayılı genelge gereğince iptal edildiği, davalıların murisine ait farklı işyerlerinden 1.1.1980, 1.6.1980 tarihlerinde davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgeleri verildiği ve 1980 yılından bildirilen hizmetlerinin 25.11.1980 tarih 139 sayılı rapor ile davalı işyerinde geçen çalışmalarının gerçek olmadığı gerekçesi ile iptal edildiği, davacının çalıştığını iddia ettiği köprü inşaatı iş yeri ile ilgili Kurumdan ilgili dönem bordrolarının istenildiği ancak kayıtlara geçmiş tanıkların dinlenilmediği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yeterince araştırılmadan, uyuşmazlık konusu dönemin tamamını kapsar şekilde bordro tanıkları araştırılıp dinlenmeden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yapılacak iş; mahkemece nizalı döneme ait dönem bordroları davalı Kurumdan celp edip, uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışmış bordro tanıklarını tespit ederek dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve işyerinin kapasitesi araştıralarak, çalışanların yeme-içme gibi ihtiyaçlarının ne şekilde giderildiği tespit edilerek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.