Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4218
Karar No: 2022/469
Karar Tarihi: 20.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4218 Esas 2022/469 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı senetler için borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açmıştı. Davalı ise mal teslim ettiğini ve davacıya borçlu olmadığını iddia etmişti. Mahkeme, yapılan inceleme sonucunda davacının borçlu olmadığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davayı reddetmişti. Ancak Yargıtay, yapılan incelemede belgelere yeterince bakılmadan davanın reddedilmesinin doğru olmadığını belirtti ve davayı kabul edilmesi gerektiğini ifade etti. Konuyla ilgili kanun maddesi olarak HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438. madde gösterildi.
11. Hukuk Dairesi         2020/4218 E.  ,  2022/469 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.02.2020 tarih ve 2019/214 E. - 2020/122 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 40.415.- TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı asil, hakkındaki takibe konu toplam 25.000.- TL bedelindeki iki adet senedin teminat senedi olduğunu, bahsi geçen senetler için davalıya mal verdiğini, dava dosyasına sunmuş olduğu mal teslim fişlerinden de anlaşılacağı üzere malları teslim ettiğini ve dolayısıyla borcunu ödemiş olduğunu ileri sürerek icra takibine konu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin komisyoncu, davacının ise müstahsil olduğunu, müvekkilinin davacıya sebze ve meyve üretmesi için nakit para verdiğini, karşılığında söz konusu senetleri aldığını, müstahsil davacının mal teslim etmesi halinde satış bedellerinden avans verilen parayı müvekkilinin tahsil ettiğini, davacının getirmiş olduğu malların cari hesaptan düşümünün yapıldığını ve davacının müvekkiline 25.573.- TL borçlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının isticvabında mükerrer olduğunu beyan etmiş olduğu 29.11.2011 tarihli belge nedeniyle davacıdan mal teslim almadığını kanıtlaması gerektiği, davalıya bu hususta ispat imkanı tanındığı, tarafların talebi doğrultusunda Tarsus Hal Müdürlüğü'ne müzekkere yazıldığı, cevabi müzekkerede davacıdan davalıya mal teslim edildiğine dair herhangi bir kaydın yer almadığının bildirildiği, öte yandan dosya kapsamında sunulan beyanlar nazara alındığında davacının 10.06.2014 tarihli dilekçesinde davalıya göndermiş olduğu malların davalının iş yerindeki muhasebe kayıtlarında yer aldığını beyan ettiği, davalının cari hesap kayıtları uyarınca 29.11.2011 tarihli bir teslimat bulunmadığı, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu mal teslim pusulasındaki ürünlerin kayıtlı olduğunun görüldüğü dinlenen tanık beyanları da nazara alınarak 29.11.2019 tarihli belgenin mükerrer olduğu ve davacıdan mal teslim almadığının davalı tarafından kanıtlanmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava takibe konu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 22.03.2007 tarihli bozma kararında ispat yükünün davalıda olduğu ve davalının 29.11.2011 tarihli belgenin mükerrer olduğunu ispatlaması gerektiğine işaret etmiştir. Yerel mahkemece Tarsus Hal Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere cevabında 29.11.2011 tarihinde mal girişi olmadığı belirtilmiş ise de, yine aynı yazıda 13.11.2011 ve 15.11.2011 tarihlerinde de hale herhangi bir mal girişinin olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle hale mal girişi olmadığının belirlenmesi dosya kapsamına göre tek başına 29.11.2011 tarihli belgenin mükerrer düzenlendiği sonucunu ortaya koymaz.
    Bu durum karşısında bozma kapsamı göz önüne alındığında 29.11.2011 tarihli belgenin mükerrer olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi