Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9655 Esas 2015/4625 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1970 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü 197, 293 ve 422 parsel sayılı sırasıyla 4.340 m2, 36.680 m2 ve 20.880 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, mera niteliği sınırlandırılıp özel sicillerine yazılmışlardır.
Davacı ...; 197, 293 ve 422 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu, ...nca mera olarak tahsis edildiğini belirterek tahsis işleminin ve mera sicil kayıtlarının iptal edilip orman niteliği ile adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşımazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle mera tahsis işleminin iptaline, taşınmazların orman olduklarının tespitine, orman niteliği ile adına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından harç yönünden, tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, ...nun mera tahsis kararı ile mera özel sicil kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafına, memleket haritasına, bitki örtüsüne ve toprak yapısına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden oldukları, eylemli biçimde de orman niteliğinde bulundukları belirlendiğinden yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; ... tarafından açlan davanın kabulüne karar verildiği halde 19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddeleri gözardı edilerek ...nden karar ve ilâm harcı alınmasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 4 rakamlı bendinin tamamen çıkarılarak bunun yerine "19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddeleri uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde ...ne iadesine" ibarelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26.05.2015 günü oy birliği ile karar verildi.