Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6314
Karar No: 2022/448
Karar Tarihi: 20.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6314 Esas 2022/448 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6314 E.  ,  2022/448 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.06.2017 tarih ve 2016/537 E. - 2017/562 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.03.2020 tarih ve 2018/1767 E. - 2020/415 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı adına davalı bankada 29/04/2015 tarihinde hesap açıldığını ve açıldığı tarihte bu hesaba 221.234,69 TL yatırıldığını, ancak bu hesap üzerinde, davacının ilgisi ve bilgisi dışında birçok işlemler gerçekleştiğini, bu işlemler neticesinde hesaptaki bakiyenin günden güne azaldığını, hatta eksilere düştüğünü, davacının bu işlemler neticesinde zarara uğradığını, davacının yapılan işlemlere dair hiçbir onayı bulunmadığını, davalı bankanın işlemi nedeniyle davacının zarara uğradığını ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işlelecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu 29/05/2015 - 18/08/2015 tarihleri arasındaki tüm işlemlerin davacının bilgi ve onayı ile gerçekleştiğini, davacının zarar ettiği kadar karının da bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının dava konusu yatırım işlemlerinin tamamına telefonla onay verdiği, internet bankacılığı görüntüleme ekstresinden davacının internet bankacılığı kullandığı ve hesabını an be an takip ettiği, davalı tarafından davacıya her ay sonunda yatırım araçlarına ilişkin hareketlerin de yer aldığı hesap ekstrelerinin gönderildiği, davacının banka görevlisi ile görüşmelerine dair kayıtlarının incelenmesinde davacının baskı ve korkutma şeklinde bir yönlendirmeye muhatap olmadığı, işlemleri kendi hür iradesi ile yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının nitelikli yatırımcı olmayıp bu yönde de bir belgenin imzalanmadığı, davacının doktor olmasının para yönetme uzmanı olduğunu göstermediği, davalının müşterisini kısa süreli alım ve satıma yönlendirmeyip yatırıma teşvik edip sözleşmelerin imzalandığı, 2015 yılında bu müşterisine uzun vadeli hisse alırsa kâr elde edeceği tavsiyesinde bulunduğu, davalı bankanın müşteri menfaatlerini gözetmediği ve özen borcu çerçevesinde hareket etmediği, davalı bankanın davacının zararından sorumlu olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 22/06/2017 tarih 2016/537 Esas - 2017/562 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, davacının davasının kabulü ile; 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; sermaye piyasası araçları alım satım işlem çerçeve sözleşmesi ve sermaye piyasası araçları kredi sözleşmesi dahilinde gerçekleşen yatırım işlemleri nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece; davacı tarafından davalı aracı kurum işlemlerine onay verildiği ve sürekli olarak işlemlerin kontrolünün sağlandığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, istinaf mahkemesince davacının uzman olmadığı, davalı tarafından özen borcuna uygun hareket edilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak işlemlerin davacının talimatı ve bilgisi dahilinde olduğu ve devamlı olarak davacı tarafından kontrol edildiği göz önüne alındığında davacının yapılan işlemlere onay verdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı ve bunun sonucunda zararının oluştuğu iddiasının davacı yararına kanıtlanamadığı, o halde bölge adliye mahkemesince davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçeyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi