14. Hukuk Dairesi 2014/12967 E. , 2015/5641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; 112 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili davanın kabulüne, diğer taşınmazlarla ilgili davanın reddine dair verilen 03.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, borçlu ortağın alacaklısı tarafından yapılan icra takibi sonucu alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ..."in müvekkiline olan borcu nedeniyle icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacağını tahsil edebilmek amacıyla İcra Hukuk Mahkemesinden aldıkları izin ve yetkiye istinaden açtıkları davada, davalı ..."in hissedar olduğu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde çok sayıda alacaklı haczi olduğu, bu nedenle müvekkiline bir şey kalmayabileceğinden mağduriyetine neden olunacağı, tapu kayıtlarının yeterince incelenmediği gerekçesiyle temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olayda; davacı, icra hukuk mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak dava konusu 10 adet taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiş, mahkemece davacının alacağını karşıladığı gerekçesiyle sadece ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, diğer parseller yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Borçlu ortak ..."in satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilen ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki hisse bedeli 10.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda belirlendiği üzere ise 23.538,00 TL"dir. Ancak söz konusu taşınmaz üzerinde alacaklı 3 kişiler tarafından konulduğu anlaşılan çok sayıda haciz şerhi bulunduğu, bu nedenle bir adet taşınmazın ortaklığın giderilmesi suretiyle satılması halinde davacının alacağının tamamını bu taşınmazın satışından elde etmesinin mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilen 112 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki hisse bedeli tek başına davacıların alacağını karşılamadığından, dava konusu tüm taşınmazlar üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak alacaklı üçüncü şahıslar tarafından konulan haciz şerhleri de gözetilerek, hangi miktarda taşınmazın satılması gerektiği konularında rapor düzenlettirilerek, yeteri kadar sayıda taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harçın istek halinde yatırana iadesine, 20.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.