17. Hukuk Dairesi 2016/15527 E. , 2017/7912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R-
Davacı vekili; davalının malik ve sürücüsü olduğu aracı ile davacının kullandığı araca çarpması sonucu müvekkilinin aracının kazadan sonra kullanılamaz hale geldiğini, kaza nedeniyle davacının vücudunda kırıklar oluştuğunu, ... Devlet Hastanesi özürlü sağlık kurulu raporuna göre %13 oranında maluliyeti oluştuğunu açıklayarak 20.000,00 TL manevi, 2000,00 TL işgücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve 7.635,00 TL hasar gören araç bedeli ve değer kaybı bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 7500 TL hasar tazminatının olay tarihi olan 29.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat istemi dava dışı ... tarafından giderilmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 12.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47.maddesindeki
özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK m. 54 öngörmüş olduğu hal, bedensel zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir. Bedensel zararın hesabında zarara uğrayan kişinin gelirinin net ve somut verilerle belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda; 15.12.2008 tarihli kolluk araştırmasında davacının ... İlçesi mal müdürlüğünde memur olduğu ancak maaşının ne kadar olduğu bilinmediği belirtilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının maaşının ne kadar olduğu bilinmediğinden asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır. ... davacının gelirinin net bir şekilde belirlenmesi için kaza tarihi ve öncesi döneme ilişkin ... kayıtları ve maaş bordroları getirtilerek desteğin gerçek gelirinin belirlenmesi ve buna göre zarar hesabı yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması bozmayı gerektirmiştir.
3-Cismani tazminat hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar).
Somut olayda; mahkemece alınan 14.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda bilinen dönem hesabı yapılırken 2009 yılı 6. aya kadar hesaplanmıştır. ... rapor tarihinde 2013 yılı sonuna kadar dönemsel zarar hesabı bilinmektedir. Bilinen bir durum var iken, varsayıma gidilemez. Buna göre; rapor tarihi itibariyle davacının geliri belirli olduğundan net verilere göre hesaplanması, daha sonraki dönemlerde ise bilinen son
gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, hatalı değerlendirme ile bilinen dönem zararını 2009 yılı 6. aya kadar hesaplanmış olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 999,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.9.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.