Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılan kuruma verdiği işe giriş belgesi ekindeki İB (Bağkur Sigortalılık belgesinde) formunda yer alan vergi başlangıç ve bitiş tarihi ile ilgili bilgilerin yanlış olduğu belge üzerindeki mühür ve imzanın da sahte olduğu, bu şekilde sanığın zincirleme olarak sahte belge düzenleyip bu sahte belgeleri kuruma ibraz etmek suretiyle haksız yere sosyal güvenlik ve sağlık hizmeti alarak kurumu zarara uğrattığı iddia edilen olayda; Sanığın aşamalardaki savunmasında; kendisinin yurt dışında olmasından dolayı emeklilik için gerekli işlemleri yapması için ... Şenlik isimli muhasebeciyi tuttuğunu ve gerekli evrakları bu kişinin hazırladığına ilişkin beyanı, sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olması karşısında, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, öncelikle sahte olduğu iddia olunan çekin mahkeme hakimi tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, ... Şenlik isimli kişinin tanık sıfatıyla ifadesinin alınması ve tüm deliller toplandıktan sonra sanığın kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmadığının karar yerinde tartışmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması, Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde öncelikle suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının belli olup olmadığına bakılması,eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli değil ise, 5 ila 5.000 tam gün arasında TCK"nın 61. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak takdir edilen gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerekirken sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümde eylemin teşebbüs aşamasında kalması ve zararın olmaması gerekçesiyle hapis cezası ile birlikte adli parasına hükmedilmemesi , Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.