Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2569
Karar No: 2012/1627
Karar Tarihi: 05.03.2012

Davanın Konusuz Kalması - Kooperatif Yöneticilerinin Azli - Yeni Tasfiye Memuru Atanması - Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2569 Esas 2012/1627 Karar Sayılı İlamı

 

 

23. Hukuk Dairesi 2011/2569 E., 2012/1627 K.

23. Hukuk Dairesi 2011/2569 E., 2012/1627 K.

  • DAVANIN KONUSUZ KALMASI
  • KOOPERATİF YÖNETİCİLERİNİN AZLİ
  • YENİ TASFİYE MEMURU ATANMASI

 

  • 1163 S. KOOPERATİFLER KANUNU [ Madde 56 ]
  • 1163 S. KOOPERATİFLER KANUNU [ Madde 98 ]
  • 1163 S. KOOPERATİFLER KANUNU [ Madde 42 ]
  • 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 442 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki görevdeki yöneticilerin azline ve yeni tasfiye memuru atanmasına ilişkin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif, A.Murat ve Berç vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatif yönetimi hakkında yapılan şikayet üzerine davalı kooperatif yönetimi hakkında görevi ihmal, zimmet, görevi kötüye kullanma, Kooperatifler Kanunu"na aykırı davranma ve denetim görevini ihmal suçlarından Muğla Birinci Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/422 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, görevlerinin üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak olan kooperatif yönetiminin, üyelerinin hak aramasından rahatsız olarak, kanuna, kooperatif anasözleşmesine ve iyiniyet esasına aykırı davrandığını ve üyelerinin hak ve menfaatlerini de tehlikeye attıklarını ileri sürerek, görevdeki yöneticilerin azline ve yeni tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, Muğla Ağır Ceza Mahkemesi"nde dava açılması üzerine, müvekkili kooperatifin, 19.11.2010 tarihli ilk genel kurul gündemine madde koyduğunu, bu tarihte yapılacak genel kurul toplantısının 7. gündem maddesinde hakkında kamu davası açılmış olan yönetim (tasfiye) kurulu üyelerinin azilleri veya göreve devamları görüşülüp karara bağlanacağını, genel kurulca seçilmiş ve haklarında kesinleşmiş bir ceza bulunmayan yönetim kurulu üyelerinin başka bir yolla görevden alınmasının yasal olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, tasfiye kurulu üyeleri olan davalılar A.Murat ile Berç hakkında, bu görevlerinden dolayı Muğla Birinci Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/422 esas sayılı dosyasında görevi ihmal, zimmet, görevi kötüye kullanma, Kooperatifler Yasası"na aykırı davranma suçlarından kamu davası açıldığı, haklı sebebin, hukuki ilişkinin sürdürülmesini, objektif iyiniyet kuralları gereğince çekilmez hale getiren hukuki bir olgu olması karşısında, henüz sonuçlanmamış olsa bile bu tasfiye kurulu üyelerine isnat olunan suçların mahiyetine göre davacıdan bu duruma katlanmasının beklenemeyeceği, azli istenen davalılardan Muharrem, Utkusal ve Yasemin"in tasfiye memuru sıfatlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı kooperatif tasfiye yönetim kurulu üyeleri A.Murat ve Berç"in tasfiye memurluğundan azillerine, Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Odası tarafından isimleri bildirilenlerden Alper ve Ünal"ın tasfiye memuru olarak tasfiye kuruluna atanmalarına, azil ve atama kararının atanan tasfiye memurlarınca ticaret siciline tescil ve ilan ettirilmesine, davalılar Yasemin, Utkusal, Muharrem hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalılardan kooperatif, A.Murat ve Berç"in vekili temyiz etmiştir.

Dava, tasfiye kurulu üyelerinin azline ve yerlerine mahkemece belirlenecek tasfiye kurulu üyelerinin atanması istemlerine ilişkindir. Kural olarak bütün ortakları temsil eden en yetkili organ olan kooperatif genel kurulunca karar altına alınması gereken konularda mahkeme genel kurul yerine geçerek karar alamaz. Bu kuralın istisnalarından biri tasfiye kurulu üyelerinin azlinde düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 42. ve 98. maddeleri ile Türk Ticaret Kanunu"nun 442. maddesine göre, kural olarak kooperatif genel kurulunca atanan tasfiye kurulu üyelerini azil ve yerlerine yenilerini tayin yetkisi genel kurula aittir. Ancak ortaklardan birinin talebiyle mahkeme dahi haklı sebepler dolayısiyle tasfiye kurulu üyelerini azil ve yerlerine yenilerini tayin yetkisine sahiptir. Mahkemeye tanınan bu istisnai yetki, genel kurulca seçilen tasfiye kurulu üyeleri hakkında daha önce genel kurulun bilgisi haricinde olan hususlara ilişkin olmasının gerekmesi yanında yeni ortaya çıkan ve azle dayanak yapılan hususların önemi nedeniyle ortaklardan bir sonraki genel kurula kadar beklenmesi objektif olarak beklenemeyecek ve haklı sebep olarak nitelendirebilecek kapsamda olmalıdır.

Somut olayda, 18.11.2010 tarihli genel kurulda 7. maddeyle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 56. maddesi gereğince haklarında dava açılan yönetim kurulu (aynı zamanda tasfiye kurulu) üyelerinin durumu görüşülmüş ve görevlerine devamı konusunda karar alınmıştır. Yukarıda verilen bilgiler ışığında, mahkemenin istisnai yetkisinin kalktığının, davanın konusuz kaldığının ve anılan genel kurul kararı sonrasında tasfiye kurulu üyelerinin seçilmesine ilişkin iradenin yenilenmesi sebebiyle davanın ancak genel kurul kararı iptali olarak yeniden açılması halinde görülebileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.

Kabule göre, mahkemece, davalılar A.Murat ile Berç hakkında, bu görevlerinden dolayı görevi ihmal, zimmet, görevi kötüye kullanma, Kooperatifler Yasası"na aykırı davranma suçlarından kamu davası açıldığı, haklı sebebin, hukuki ilişkinin sürdürülmesini, objektif iyiniyet kuralları gereğince çekilmez hale getiren hukuki bir olgu olması karşısında, henüz sonuçlanmamış olsa bile bu tasfiye kurulu üyelerine isnat olunan suçların mahiyetine göre davacıdan bu duruma katlanmasının beklenemeyeceği gerekçesiyle azillerine karar verilmiştir. Bu konuda öncelikle insan hakları kapsamında masumiyet ilkesine değinmek gerekmektedir. Masumiyet karinesi Anayasa"nın 38/4. maddesinde "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz." ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin "adil yargılanma hakkı" başlıklı 6/2. maddesinde "Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır." şeklinde düzenlenmiştir. Bu ilkeden herkes yararlanacağı gibi, masumiyet karinesinin, yalnızca bağımsız yargı organlarını değil idari makamları da kapsayacağı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nce "Allenet de Ribemont/Fransa" davasına ilişkin kararda açıkça vurgulanmıştır.

Mahkemenin, azil kararındaki gerekçesine yaptığı dayanak, davalıların ceza mahkemesinde yargılanmaları ve yargılandıkları suçlamaların ağırlığı olmuştur. Hukuk hakimi, tasfiye kurulu üyelerinin azli konusunda vereceği kararda, haklı neden tespiti için ceza mahkemesince maddi olayı tespit eden mahkumiyet kararı haricindeki verilecek karara dayanmak zorunda olmadığı gibi ceza davasının sonucunu beklemek zorunda değildir. Ancak, davalılar hakkında sırf ceza davası açılmış olmasının ve davada isnad edilen suçların ağırlığının, azil kararında haklı neden olduğu kabulü hukukun temel prensiplerinden masumiyet ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir. Mahkemece, davacının ileri sürdüğü hususların ve kanun ve anasözleşmede düzenlenen tasfiye kurulu üyelerinin seçilmesi, tasfiye işleri ve tasfiye kurulu üyelerinin sorumluluğu ile ilgili hükümlerle bağlantı kurularak azle haklı sebeplerin neler olduğu somut, ayrıntılı ve denetime elverişli bir şekilde tartışılarak bir karar vermek gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılardan kooperatif, A.Murat ve Berç vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, adı geçen davalılar yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi