Esas No: 2020/1269
Karar No: 2022/442
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1269 Esas 2022/442 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı müvekkili davalılardan Ziyafe Gıda'ya mal vermiş, karşılığında çek almış ve diğer kısmı hesap bakiyesi olarak kalmıştır. İcra takibi sırasında tahsil edilemeyen çekler nedeniyle mahkemede tasarrufun iptali davası açılmış, ancak mahkeme görevsizlik kararı vermiştir. Bunun üzerine davacı, diğer davalı aracılığıyla kurumlara mal sattığı iddiasıyla davalı şirketten tahsil edilmesi gereken alacakların gerçekte davalı şirkete ait olduğunun tespiti ile tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, sadece davalılar arasında gerçekleşen ticari ilişkiyi içeren bilirkişi raporunu esas alarak davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacının iddiaları dışında davalılar arasında gerçekleşen muvazaalı temlik işlemlerinin de tasarrufun iptali davası açılarak kabul edildiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuş, duruşma vekalet ücreti davalıdan alınarak davacıya verilmiş, temyiz harcı da iade edilmiştir.
Mahkeme Kararında geçen kanun maddeleri:
- İİK'nun 277. ve devamı maddeleri: Tasarrufun iptali davası açma hakkını düzenler.
- HMK'nın 203. maddesi: Muvazaa iddiasında delil ispatını düzenler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.11.2019 tarih ve 2019/1 E. - 2019/968 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 18.01.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan Ziyafe Gıda … Ltd. Şti.’ne mal verdiğini, karşılığında 60.000,00 TL ve 65.000,00 TL tutarında iki adet çek aldığını, diğer kısmın hesap bakiyesi olarak kaldığını, alınan çekleri icraya koyduklarında tahsil edilemediğini, borçlu şirketin çeşitli askeri kurumlara mal vermesi nedeniyle bu yerlere haciz ihbarnameleri gönderdiklerini, verilen cevabi yazılarda borçlu şirketin askeri birliklere vermiş olduğu mallardan dolayı tahakkuk eden alacaklarının borcun doğumundan sonra diğer davalı ... ...'e devir ve temlik edildiğinin bildirildiğini, ayrıca bir kısım mallarına da haciz gelmesin diye danışıklı olarak ... adına teslim edildiğini, gerçekleşen temlikler bakımından ticaret mahkemesinde tasarrufun iptali davası açtıklarını, mahkemenin görevsizlik kararı verdiğini iddia ederek davalı ... ... tarafından verilen mallar nedeniyle Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul Komutanlığı nezdinde tahakkuk edecek alacakların gerçekte davalı Ziyafe Gıda Ltd. Şti’ne ait olduğunun tespiti ile Ankara 24. İcra Müdürlüğü'nün 2012/12160 ve 2012/12615 Esas sayılı dosyalarındaki alacak miktarı ile sınırlı olarak davalılardan ...'den tazmin edilerek icra dosyası borçlarına mahsup edilmek üzere ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı Ziyafe Gıda Hay. Tem. Yemek Taş. Pet. San. Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, toplanan delillere ve özellikle Zırhlı Birlikler Okul Komutanlığı’ndan gönderilen müzekkere cevaplarına göre davalılardan ...'in açılan ihalelere kendi adına girdiği ve kazandığı, ödemelerin fatura karşılığı ...'in firması adına yapıldığı, ...'e diğer davalı şirket tarafından herhangi bir temlik ve devir işleminin yapılmadığı, alınan bilirkişi raporu ile davalıların ticari ilişkisinin ve bu ticari ilişki sebebi ile davalı ...’nin alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davacının iddiası doğrultusunda davalı şirketin alacaklarının, davalı ... tarafından temlik alındığı ve ödemelerin kendisine yapıldığı konusunda bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davacının iddiasını ispatlar nitelikte bilgi ve belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davacının davalı şirketteki alacağını tahsil için başlattığı icra takibi sırasında davalı şirketin hacizden kurtulmak ve alacağın tahsilini engellemek için muvazaalı şekilde diğer davalı ... aracılığıyla kurumlara mal sattığı iddiasıyla diğer davalı ... ... tarafından satılan mal karşılığı Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul Komutanlığı nezdinde doğan alacağın gerçekte davalı şirkete ait olduğunun tespiti ile diğer davalı ... ...’den tahsili istemine ilişkindir.
Her ne kadar Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile yargılama aşamasında sadece davalılardan ...’in ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde tanzim olunan bilirkişi raporuna itibar olunarak hüküm tesis edilmiş ise de, dosyaya delil olarak sunulan Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/155 Esas ve 2016/438 Karar sayılı kararının incelenmesinden davacının, eldeki davanın konusu dışında davalılar arasında gerçekleşmiş temlik işlemlerinin muvazaalı olduğu iddiasıyla İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açtığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne ve davalılar arasında gerçekleşmiş temlik işlemlerinin iptaline karar verildiği anlaşılmış olup mahkemece anılan tasarrufun iptali dava dosyasının akıbeti araştırılarak eldeki davaya etkisi irdelenip tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan davacı, yukarıda açıklandığı şekilde davalılar arasında muvazaalı işlemler yapıldığını iddia ederek davayı açmıştır. Böyle bir muvazaa iddiasında davacı, üçüncü kişi konumundadır. Üçüncü kişiler, 6100 sayılı HMK’nın 203. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca muvazaa iddiasını, her türlü delille ispat edebilirler. Başka bir deyişle üçüncü kişilerin muvazaayı yazılı delille ispat etmeleri zorunlu olmayıp tanık ve diğer delillerle ispat etmeleri mümkündür. Davacı, tanık deliline dayanmıştır. Mahkemece bu yön üzerinde de durulmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.