Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/10739 Esas 2020/5644 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10739
Karar No: 2020/5644
Karar Tarihi: 05.03.2020

Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/10739 Esas 2020/5644 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2019/10739 E. ve 2020/5644 K. numaralı karara yapılan temyiz başvurusu sonucunda, kararın esasına geçilerek görüşüldü. Sanığın hakaret ve tehdit suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyizde hüküm itiraz edilmemiş olup, mahkeme kararı Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı ve kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi karşısında, TCK'nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanunun 125/3-a ve c maddesindeki iki nitelikli halin gerçekleştiği dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı belirtilmiştir. Ancak TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiği gerekçesiyle uygulanması mümkün değildir. Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde ise mağdur tarafından şikayetçi olunmamış olması ve sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorusunun da cevaplanmamış olması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın
18. Ceza Dairesi         2019/10739 E.  ,  2020/5644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı ve kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi karşısında, TCK"nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanunun 125/3-a ve c maddesindeki iki nitelikli halin gerçekleştiği dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından, “ TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması” suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın eyleminin soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan TCK’nın 106/1. maddesinin 2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturması, mağdur ...‘ın sanık hakkında altı aylık süre içinde şikayetçi olmaması ve mağdur ...’ın 18/11/2014, mağdur ...’ın 04/12/2014 ve mağdur ...’nın 31/10/2014 tarihli celsede şikayetten vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, TCK"nın 73/6. maddesi uyarınca sanığa, şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre, CMK"nın 223/8. maddesi gereğince düşme kararı verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.