23. Hukuk Dairesi 2011/3284 E. , 2012/1621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleştirilen genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar ..., ... ve... vekili, asıl ve birleşen davalarda , müvekkillerinin genel kurul toplantısına katılmalarının engelendiğini, ortakların önemli bir bölümüne davetiye gönderilmediğini, kooperatife ait bir kısım taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunmak üzere yönetim kuruluna hukuka aykırı olarak yetki verildiğini, alınan kararların mutlak butlanla batıl olduğunu ileri sürerek, 25.04.2009 tarihli toplantıda alınan kararların tümünün iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı ... vekili, toplantıya çağrının usulüne uygun yapılmadığını, bilançonun usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, yönetim kurulu üyelerinden biri ile denetim kurulunun bir üyesinin yakın akraba olduğunu ileri sürerek, 25.04.2009 tarihli toplantıda alınan karaların tümünün, bu talebi kabul edilmez ise muhalefet şerhi koydukları 8. ve 9. maddelerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı ... vekili, genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun yapılmadığını, bilançonun usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, yönetim kurulu üyelerinden biri ile denetim kurulunun bir üyesinin yakın akraba olduğunu, ortaklarının şahsi sorumluluğunu artırılması sonucunu doğuracak kararın anasözleşmede belirtilen çoğunlukla alınmadığını, kooperatiften çıkan ortaklara yapılacak geri ödemelerin iki yıl ertelenmesine karar verildiğini ancak yönetim kurulunca çıkarılan ortaklara ne kadar ödeme yapılacağı konusunda genel kurulun yeteri kadar bilgilendirilmediğini, hukuka aykırı olarak kooperatife ait bir kısım taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunmak üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, bir kısım maddelerin görüşülmeden geçildiğini ileri sürerek, 25.04.2009 tarihli genel kurulun 8,9,10,16,17,18,19,20,21 nolu maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, iddiaların doğru olmadığını alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddialar, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacılardan ..."ın kooperatif üyesi olmadığı gerekçesiyle bu davacının davasının husumetten reddine, genel kurulda alınan kararların geçersiz sayılabilmesi için toplantının usulsüz olarak gerçekleştirilmesi yada ortakların gerçek iradesini taşımayan bir sonucun ortaya çıkmış olması gerektiği ancak dava konusu genel kurulda böyle bir usulsüzlük ve eksiklik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar...,...ve...."ın davalarının reddine, davacı ..."in iptalini istediği 16, 17 ve 18. maddelerde muhalefet şerhi bulunmadığı, 9,10,19,20 ve 21. maddelerde alınan kararlar yönünden iptali gerektirecek bir neden bulunmadığı gerekçesiyle, bu davacının da davasının reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Karar başlığında birleşen dosyaların taraflarının ve vekillerinin isimleri yazılmamışsa da bu eksiklik HUMK"nın 459. maddesi (HMK 304) uyarınca mahallinde her zaman düzeltilelebilecek hususlardan olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacı... genel kurulun 17. ve 18. maddelerine muhalefet şerhi koyduğu halde, aksi düşünceyle bu davacı yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de, bu maddelerin bu davacı ile doğrudan ilişkili olmadığı bunun yanında gerekçeli kararda diğer davacıların davaları nedeniyle bu maddeler ile ilgili değerlendirme yapılarak iptallerini gerektirir bir husus olmadığının tespit edilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddi ile, sonuç itibarıyle doğru olan kararın davacı .... yönünden gerekçesi düzeltilerek, diğer davacılar yönünden hüküm yerinde yazılı gerekçeyle onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan ve sonucu itibariyle yerinde bulunan hükmün, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/son maddesi gereğince davacı ... yönünden gerekçesi yukarıdaki şekilde düzeltilerek, diğer davacılar yönünden hüküm yerinde yazılı gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.