Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5190
Karar No: 2015/4606

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5190 Esas 2015/4606 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5190 E.  ,  2015/4606 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    2006 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 454 ada 58 ve 59 parsel sayılı sırasıyla 406,67 m2 ve 3.760,04 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, senetsiz ve belgesizden 58 nolu parsel ham toprak, 59 nolu parsel ise maliki bilinememesi nedeniyle, tarla niteliğinde, adına tespit edilmiştir. 454 ada 53 parsel sayılı 4.941,99 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... vekili 22.02.2007 tarihli dilekçe ile müvekkilinin 24.07.2004 tarihli satış sözleşmesiyle ekteki krokide çapı çizilen 5.429,56 m2 yüzölçümlü taşınmazı ..."den satın aldığını, o tarihten bu yana zilyetliğinde bulunduğu, kadastro sırasında ise 3.760 m2 yüzölçümlü bölümünün 454 ada 59 parsel adı altında ..., 1.000-1500 m2 yüzölçümlü kesiminin 454 ada 53 parsel adı altında ... ve 700 m2 yüzölçümlü bölümünün de 454 ada 53 parsel numarasıyla adına tespit edildiği, 454 ada 53, 58 ve 59 sayılı parsellerin belirtilen kesimlerinin kadastro tespitlerinin iptal edilerek müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 25.09.2007 tarihli dilekçe ile ...yi taraf göstererek 454 ada 59 sayılı parselin malikinin olduğu tespit edildiğinden 3.760 m2 yüzölçümlü 454 ada 59 sayılı parselin kadastro tespitinin iptal edilerek müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece dava dosyaları birleştirildikten sonra ... aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu yönünden reddine, 454 ada 58 parselin eylemli orman olduğu, 454 ada 53 sayılı parselin ham toprak niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle bu parsellere yönelik davanın reddine, 454 ada 59 parselin ise orman tahdit haritası içinde kalan ve bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 579,05 m2 yüzölçümlü kesiminin ayrılarak kalan 3.180,99 m2 yüzölçümlü kesiminin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili, davalılardan ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.03.2011 gün ve 2010/16960 - 2011/3193 sayılı kararı ile dava konusu 454 ada 58 parsele ilişkin karar onanmış, 454 ada 53 ve 59 parsellere ilişkin karar ise bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, eski tarihli ve 1980-1985’li yıllara ait memleket haritaları ile bu memleket haritalarının yapımında esas alınan hava fotoğrafları getirtilerek yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, .... 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, çekişmeli taşınmaz hâkim tarafından gözlemlenmeli, taşınmaz üzerinde neler bulunduğu, (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, orman ağaçlarının toplumu dağınık mı bulundukları vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, çekişmeli yeri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti halinde davanın reddine karar verilmelidir.
    Çekişmeli taşınmazın, orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, bu kez; davacı hakkında 3402 sayılı Kanunun 4 ve 17. maddeleri gereğince imar ve ihya ile zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak 1980-1985 yıllarına ilişkin 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş harita bulundukları yerlerden getirtilmeli, ziraat mühendisi, harita mühendisi ve orman mühendisi ile birlikte hava fotoğrafları; topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, fen, ziraat ve orman bilirkişi tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, kadastro tesbit tarihine kadar geçen zilyetlik süresinin iktisap için yeterli olup olmadığı üzerinde durulmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (HGK 30/03/1994 gün ve 1993/8-939 - 1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile kadastro tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar davacı kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı saptanarak, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu 454 ada 53 nolu parselin (B1) ile gösterilen kısmı ile 454 ada 59 nolu parselin (A1) ve (A2) ile gösterilen kısımlarının öncesi itibarıyla orman sayılan yerlerden olduğunun saptandığını ve bu gibi yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağını, ayrıca, davacının taşınmazı satın aldığı 2005 yılından sonra, hiç kullanmadığı tespit bilirkişisinin beyanları ile sabit olduğundan, davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık süre içinde açılan tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20.03.2002 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    1) Davacı vekilinin dava konusu 454 ada 53 nolu parselin tamamı ve 454 ada 59 sayılı parselin krokide (A1) ve (A2) ile gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazları bakımından;
    Mahkemece yöntemine uygun olarak yapılan inceleme ve araştırma sonucu, dava konusu 59 nolu parselin krokide (A1) ve (A2) ile gösterilen kısımlarının, eski tarihli belgelerde ve halen eylemli orman niteliğinde olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu satanarak, 53 nolu parselin ise davacı tarafın dayandığı, harici satış senedine göre, satın alınan kısmın kuzeyi ark olarak gösterildiğinden, ark ise fen bilirkişi krokisinde 53 ile 59 nolu parsellerin ortak sınırından geçtiği anlaşıldığından, harici satış senedi kapsamı dışında kaldığı anlaşılarak, bu parsel hakkında da davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Davacı vekilinin dava konusu 454 ada 59 nolu parselin krokide (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; keşif sırasında eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları uygulanmış, ancak tespit tarihinden 20 yıl önceye ait memleket haritaları ve bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğrafları incelenmemiş, hava fotoğrafları ayrıntılı incelenerek, kullanım durumu araştırılmamıştır.
    Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli ve 1985-1990 yılları arasına ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro çalışmalarına altlık olarak düzenlenen kadastro paftası getirilerek, halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ... 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli tüm taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte aynı haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, bilirkişiler tarafından, hava fotoğrafları incelenerek, taşınmazın zilyetlik durumu, kullanılıp kullanılmadığı, üzerindeki bitki örtüsü, ağaçlar var ise, yaşı, sayısı, cinsi ve dağılımı konusunda açıklamalı rapor alınmalıdır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.

    Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
    O halde; dava konusu taşınmazların orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile kadastro tespitine itiraz davalarında, tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı ... Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazların gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalıdır.
    Yapılacak keşifte, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, komşu parsel kayıtları getirtilerek uygulamalı, dava konusu taşınmaz yönünü ne olarak okuduğu saptanmalı, davacının dayandığı harici satış senedi uygulanarak, sınırları belirlenmeli, eklemeli zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup, oluşmadığı saptanmalıdır.
    3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları ve satın alınan kişiler yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin dava konusu 454 ada 53 nolu parselin tamamı ve 454 ada 59 parselin krokide (A1) ve (A2) ile gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,

    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin dava konusu 454 ada 59 nolu parselin (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 25/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi