Esas No: 2020/6025
Karar No: 2022/559
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6025 Esas 2022/559 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı vekili davalıların dava dışı bir şirkete yasa ve bankacılık mevzuatına aykırı olarak kredi kullandırdıklarını iddia ederek bankanın zararının temerrüt faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalılar zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava reddedilmiştir. Ancak davacı vekilinin itirazları sonucunda Yargıtay tarafından bozma kararı verilmiştir. Yargılama aşamasında vefat eden bir davalı yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, ancak bu karar da bozulmuştur. Yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise \"Ticari Krediler Genel Esasları Yönetmeliği\"nin \"Kredi Açılmasına Engel Durumlar\" başlıklı 17. maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.12.2019 tarih ve 2011/339 E. - 2019/1052 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların dava dışı Meta Abana Elek. Mot. A.Ş.' ne yasa ve bankacılık mevzuatına aykırı olarak kredi kullandırdıklarını ve bankanın zarara uğramasına neden olduklarını, istihbarat ve değerlendirme raporlarında mali rasyolar yeterli ölçüleri vermediği halde rapor olumsuz olmasına rağmen yönetim kurulu kararına dayanılarak şirket ile 09.06.1995 tarihli 3.500.000 DM,18.10.1995 tarihli 2.000.000 USD,12.07.1996 tarihli 2.000.000 USD limitli genel kredi sözleşmesi imzalanarak kredi verildiğini, kredi karşılığında bu şirketten alınan teminatların yetersiz olduğunu, davalıların sorumluluklarının teftiş raporu ve disiplin kurulu kararı ile tesbit edildiğini, davalıların özen yükümlülüğünü ihlal ettiklerini, firma alacağının 25.06.1998 tarihinde 3.676.811,148.250 TL olarak tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarıldığını ileri sürerek, banka zararının temerrüt faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri, ayrı ayrı davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama aşamasında vefat eden davalı ... yönünden taraf ehliyeti ortadan kalktığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, davacı bankanın yönetim kurulu üyeleri ve çalışanları olan davalıların dava dışı Meta Abana Elektrik Motorian San. ve Tic. A.Ş. firmasına kullandırılan kredilerde herhangi bir usulsüz işlem bulunmadığı, davacı bankanın "Ticari Krediler Genel Esasları Yönetmeliği’nin "Kredi Açılmasına Engel Durumlar' başlıklı 17. maddesinde belirtilen koşullarına uygun olarak anılan firmaya kredi kullandırıldığı, davacı bankanın iç mevzuatına göre söz konusu firmaya kredi açılmasına engel bir hususun bulunmadığı, dava konusu kredilerin limit tesis ve kullandırılma işlemlerinde, davalıların eksik ya da hatalı teminat alınarak ya da genel bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı davranarak banka zararına sebebiyet verecek bir eyleminin tespit edilemediği, alınan firmadan kullandırılan kredinin dava konusu kısmının tahsil edilmemesinde davalıların kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dava, davacı bankanın eski yönetici ve çalışanlarına açılan sorumluluk davasıdır. Mahkemece 10.07.2010 tarihli bozma ilamına uyulmasından sonra alınan rapor üzerine davanın reddine karar verilmiş ise de, raporda bozma gereklerinin yerine getirildiği tam olarak anlaşılamamaktadır. Mahkemece kredi için alınan teminatların yeterli olduğu yönündeki görüş benimsenmekle birlikte alınan bilirkişi raporunda bozma ilamında belirtilen hususların yeterince araştırılmadığı ve tartışılmadığı görülmektedir. Bu nedenle davalılar hakkında açılan ceza dosyaları da getirtilerek, 15.01.1995 tarihli istihbarat raporu, diğer raporlarda yapılan değerlendirmeler, 5. dereceye varacak şekilde konulan ipoteklerin ne suretle yeterli teminat oldukları, hem dava dışı firma hem de şahsi kefil hakkında alınan aciz vesikaları ve şahsi kefaletler de değerlendirilerek davacı vekilinin rapora itirazları da tartışılarak, uyulan bozma kararı da gözetilip yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik rapora dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Davalılardan ... yargılama sırasında 19.05.2015 tarihinde vefat etmiş olup, yasal mirasçıların belirlenip davaya dahil edilmeleri ve bu suretle sonuca gidilmesi gerekirken adı geçen davalı yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi de isabetli bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.