Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3395
Karar No: 2012/1607
Karar Tarihi: 02.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3395 Esas 2012/1607 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, davalı kooperatifin ortağı olduklarını ve kendilerine teslim edilen villaların üçüncü kişiler adına tapuda tescil edildiğini iddia ederek tazminat talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın husumet yokluğundan reddine karar vermiştir. Ancak, davacıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı ve tazminat miktarının hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Davacıların ortaklığa kabul edilirken imzaladıkları taahhütnameye göre, ortaklıktan doğan aidat ve katılım paylarını ödemeyi ve üç adet kooperatif ortağına tahsis edilen üç villa ile eser sözleşmesi gereği kooperatif uhdesinde bırakılan bağımsız bölümler üzerinde hak iddia etmeyeceklerini taahhüt etmişlerdir. Bu nedenle Mahkeme, kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin incelenip rapor alınması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, BK’nun 98. maddesi aracılığı ile aynı yasanın 43 ve 44. maddeleri gereği değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği de vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: BK’nun 98. maddesi, 43. maddesi ve 44. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2011/3395 E.  ,  2012/1607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar Vek. Av..... ile davalı Vek. Av.....gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin devir suretiyle davalı ortağı olduklarını, kur’a işlemi sonrasında ... İli ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevkiinde kain, 607 Parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılan iki adet villanın davacılara teslim edildiğini, davalı kooperatif aleyhine üçüncü kişilerin açtığı dava sonunda davacılara teslim edilen villaların üçüncü kişiler adına tapuda tescil edildiğini, oysa davacılara bedelsiz ferağ işleminin yapılması gerektiğini, villalar bedelinin ise toplam 438.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, şimdilik davacılara teslim edilecek villaların karar tarihi itibariyle bedelinin tespiti ile uygulanacak temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların hisse devraldıkları kişilerin yükleniciden villa satın aldıklarını, davaya konu villaların yükleniciye verilmesi gereken villalardan olduğunu savunarak, davanın esastan ve pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacılar ortaklığının; davalı kooperatif ile dava dışı yükleniciler arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, yükleniciler adına isabet eden villaların, yüklenicilerin sattığı kişilerin davalı ortaklığına kabul edilmesi, bu kişilerin de davacılara ortaklığı devretmesi nedenine dayalı olduğu, davacılar adına isabet edecek villaların kur’adan önce belirli olduğu, davalı kooperatifin davacılara karşı üstlendiği villa tahsis borcunun bulunmadığı, tahsis borçlusunun davacılara devir yapanlar ve dolayısıyla yükleniciler olduğu, kaldı ki, davacılara tahsis edilen villaların yüklenicilerin açtığı dava sonunda yükleniciler adına tapuda tescil edildiği gerekçesiyle, davanın davalının pasif husumetinin bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, davalı kooperatif ortağı olan davacılar adına tahsis edilen bağımsız bölümlerin, açılan dava sonunda üçüncü kişiler adına tescil edilmesi nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacıların davalı kooperatifin ortağı oldukları tartışmasızdır. Davacılar, davalı kooperatif ile dava dışı yükleniciler arasındaki sözleşme gereği, yükleniciler adına tahsis edilen bağımsız bölümlerin, yine dava dışı kişilere devredilmesi, bu kişilerin de davacılara devretmeleri sonrasında davalı kooperatifin ortakları olmuşlardır. Davacılar ortaklığa kabul edilirken taahhütname imzalamışlardır. Bu taahhütnameye göre, ortaklıktan doğan aidat ve katılım payını ödemeyi, davalı kooperatifin ortaklarına tahsis ettiği D tipi konutlar, daha önce üç adet kooperatif ortağına tahsis edilen üç villa ile, eser sözleşmesi gereği davalı kooperatif uhdesinde bırakılan 81 bağımsız bölüm üzerinde hiçbir hak iddia etmemeyi taahhüt etmişlerdir. Bu bakımdan davanın pasif husumet yokluğundan reddi doğru değildir.
    Mahkemece; davacıların, davalı kooperatifin normal ortağı mı, yoksa peşin bedelli ortağı mı oldukları, davacılara bağımsız bölüm tahsisi yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise, bu yerin neresi olduğu hususlarının yukarıda anılan taahhütname de nazara alınmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, davacılara bağımsız bölüm tahsisinin mümkün olmaması halinde ise, davacılara ödenebilecek tazminat miktarının aşağıdaki formüle göre hesaplanması gerekmektedir.
    a- Önce, ortaklara tahsis edilen bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
    b- Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
    c- Bundan sonra, yukarıda (a) bendinde bulunan değerden (b) bendinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
    d- Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (b) bendindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
    e- Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) bendinde bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (c) bendinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (d) bendinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir.
    Yani sonuç olarak, (d) bendinde bulunan miktar, (c) bendinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (b) bendinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (d) bendinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep te değerlendirilerek) bu miktara hükmedilecektir.
    Öte yandan, olayda, BK’nun 98. maddesi aracılığı ile aynı yasanın 43 ve 44. maddeleri gereği değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gereği de gözden kaçırılmamalıdır.
    Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında işin esasına girilerek kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yapılıp, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davacıların pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2-Diğer yandan, davacılardan...’ün isminin karar başlığına yazılmaması doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 900 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi