
Esas No: 2018/2535
Karar No: 2019/17809
Karar Tarihi: 07.11.2019
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2018/2535 Esas 2019/17809 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile HMK’nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 20/06/2019 günü temyiz eden davalılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kabulü ile 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/350E.-2017/26K. sayılı kararı ortadan kaldırılarak, ilk derece mahkemesince % 5 oranında uygulanan kapitalizasyon faiz oranının dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 127 ada 3 parsel sayılı taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğundan bahisle % 4 oranında uygulanarak hesap yapılmak suretiyle tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden HMK"nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas
hakkında karar verildiği anlaşılmıştır. Ancak;
1)Dosyada bulunan ... Belediye Başkanlığı"nın 12.10.2015 tarihli yazı cevabına göre; dava konusu taşınmazın 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında kısmen demiryolu hattında, kısmen de taşkına maruz alanda kaldığı, taşınmazın belediye mücavir alan sınırları içinde olup, en yakın meskun mahale 100 metre mesafede olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın toplu konutlara 75 metre, imar planlı taşınmazlara ise 30 metre mesafede olduğu hususları ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgiler birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmış olup, taşınmazın bu niteliği gözetilerek kamulaştırma değerinin emsal karşılaştırması suretiyle tespit edilmesi gerekir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi;
Doğru olmadığı gibi;
2)Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve;
3)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.037,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 07/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.