Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/4006 Esas 2015/2674 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ....... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski ada 1838 parsel sayılı 2.586,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 141 ada 15 parsel numarasıyla ve 2.091,02 metrekare yüzölçümlü olarak; Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1837 parsel sayılı 2.585,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 141 ada 16 parsel numarasıyla ve 2.939,55 metrekare yüzölçümlü olarak; Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1834 parsel sayılı 868,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 141 ada 18 parsel numarasıyla ve 1.117,48 metrekare yüzölçümlü olarak; tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait 141 ada 16 ve 18 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak Hazine ve Kadastro Müdürlüğünü hasım göstererek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet nedeniyle reddine ve karar kesinleştiğinde işlem yapmak üzere dosyanın Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi"den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Somut olayda çekişmeli 141 ada 18 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı Hazine olup davacı tarafça husumet doğru yöneltilmiştir. Yine çekişmeli 141 ada 16 parsel sayılı taşınmazın da maliki davalı Hazine iken davanın açıldığı gün 3. şahıs .............."a geçtiği anlaşılmaktadır. Bu halde .............."ın davaya dahil edilmesi için davacı tarafa 6100 sayılı HMK"nın 124/3 ve 4 maddeleri uyarınca olanak verilmeli; bu şekilde 6100 sayılı HMK"nın 124. maddesi uyarınca yöntemince taraf koşulu sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.