12. Ceza Dairesi 2015/4752 E. , 2016/12616 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca Beraat
2- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 67/2, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2, 53/1, 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ..."ın beraatine; sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik temyiz isteminin reddine dair ek karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören ..."na dava ihbar edilmediği gibi, kovuşturma aşamasında, adı geçen kurumun davadan haberdar olmasını sağlayacak bir yazışmanın da yapılmadığı anlaşılmakla; temyiz isteminin reddine dair 04/03/2015 tarih, 2014/649 - 2015/48 sayılı ek karar kaldırılmak ve hazine vekilinin temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirilip, şikayetçi ..."nın, 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca kamu davasına katılan sıfatı ile kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
1- Sanık ..."ın beraatine ilişkin hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, sanığın savunmasının aksini gösterir, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın atılı suçu işlediğinin sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın yüklenen suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği halde, 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi yerine 223/2-c maddesinin dayanak gösterilmesi,
İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki kanun maddesinin, “CMK"nın 223/2-e maddesi” şeklinde düzeltilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;
Sanığın kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, suça konu 284 adet kültür varlığını, tarla sürdüğü sırada, otların arasında, siyah bir poşet içerisinde bulduğunu, bulduğu varlıkların, başka şahıslarca bırakılmış olabileceğini beyan etmesi, savunmada geçen “bulma” olgusunun, 2863 sayılı Kanunun 4/1. maddesi anlamında bir “bulma” niteliği taşımayıp, sanık tarafından kültür varlığı ticareti yapıldığına dair de delil mevcut olmaması karşısında, dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadıkları tespit edilip, anılan niteliği haiz olduklarının belirlenmesi halinde, sanık hakkında 2863 sayılı Kanunun 70/1. maddesi uyarınca hüküm tesisi gerektiği gözetilmeksizin, davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü uzmanlarınca soruşturma aşamasında düzenlenen rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
Kabule göre de;
a- 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı sayısının çokluğu dikkate alınarak, temel cezanın belirlenmesinde asgari hadden uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- 2863 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamında tasnif ve tescile tabi taşınır kültür varlıkları ile yanıltıcı özelliği haiz taklit eserlerin, aynı Kanunun 75. maddesi uyarınca Müze Müdürlüğü"ne teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5237 sayılı TCK"nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine hükmedilmesi kanuna aykırı,
c- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.