14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1816 Karar No: 2015/5600 Karar Tarihi: 20.05.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/1816 Esas 2015/5600 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/1816 E. , 2015/5600 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından 18.06.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Somut olaya gelince; davacı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/124 E. sayılı dosyasından verilen yetkiye istinaden “...”"in mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir. Tapu maliki muris ... in kim olduğuna ilişkin herhangi bir delile ulaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece bu konuda yapılan araştırmalar ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu taşınmazların dosya içerisinde mevcut kadastro tutanaklarında adı geçen bilirkişilerin sağ olup olmadıkları tespit edildikten sonra bu şahıslar tanık sıfatıyla dinlenerek tutanakta edinme sebebi sütununda taşınmazın zilyedi olduğu belli olan "..." ve "..." isimli şahısların kim oldukları sorulup araştırılarak ve edinilecek bilgilere göre zabıta araştırması da yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.