3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/189 Karar No: 2013/1941 Karar Tarihi: 11.02.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/189 Esas 2013/1941 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/189 E. , 2013/1941 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 14.053 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının danışmanlık şirketi yetkilisi olduğunu, sözleşme gereğince ödenmesi gereken hizmet bedelinin ödenmediğini, icra takibi yapıldığını, itirazın iptali davası açıldığını, bu davanın sözleşmenin kooperatifi bağlamadığı gerekçesi ile reddedildiğini, davalının dürüstlük kuralına uymayarak sözleşme yaptığını, davacının davalıya güvenerek kooperatif adına onunla sözleşme imzaladığını, danışma hizmetine karşılık ücrete hak kazandığını, davalının durumu bildirmesi gerektiğini, doğan zarardan davalının sorumlu olduğunu belirterek, 14.053,15 TL"nin 22.09.2006"dan itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya katılmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesinde bildirilen davalı adresi ile; temyiz dilekçesinde davalının adres olarak belirttiği yer aynıdır. Davalı, diğer temyiz itirazlarının yanısıra; tebliğden haberdar olmadığından davaya ilişkin beyanda bulunamadığını belirtmiş; gerekçeli kararı ise mahkeme kaleminden almıştır. Davalıya dava dilekçesinin tebliğine dair davetiye parçasında ise muhtardan alınan ikinci adresine sevk ibaresi ile dava dilekçesinde bildirilen adresin çizilerek başka bir adreste; Tebligat Kanununun 20.maddesi ve Tebligat Tüzüğünün 28 ve 30.maddelerine ilişkin tebliğ yapıldığı şerhi vurularak mahalle muhtarına tebliğ yapıldığı anlaşılmıştır. Yapılan bu işlem Tebligat Kanunu ve Tüzüğüne uygun, yasal ve geçerli bir tebligat olmadığı için savunma hakkını kısıtlayıcı niteliktedir. HMK."nun 27.maddesinde hukuki dinlenilme hakkı düzenlenilmiştir. Bu hak yargılamanın tarafları dışında müdahiller ve yargılama konusu ile ilgili olanları da kapsamına süjesi almaktadır. Ancak, her yargılama kendi hakkı ile bağlantılı ve orantılı olarak bu hakka sahiptir. Hakkın temel unsurları maddede tek tek belirtilmiş, böylece uygulamada bu temel yargısal hak konusundaki tereddütlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Mahkemece, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile; hukuki dinlenilme hakkını, savunma hakkını kısıtlayacak şekilde, Tebligat Kanununa aykırı uygulama yapılarak taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.