Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/14694 Esas 2013/3148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14694
Karar No: 2013/3148
Karar Tarihi: 04.3.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/14694 Esas 2013/3148 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2012/14694 E.  ,  2013/3148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : UŞAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 29/03/2012
    NUMARASI : 2010/357-2012/102

    Yanlar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                            
    Dava, ehliyetsizlik, muris muvazaası, hile hukuksal nedenine dayalı  tapu iptal, tescil  ve tenkis isteklerine  ilişkindir.
    Mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı gereğince ehliyetsizlik ve muris muvazaası iddialarının kanıtlanamadığı gözetilmek suretiyle anılan hukuksal nedenlere dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Ne var ki, davacı hile hukuksal nedenine dayalı olarak da dava açmış olup, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmış değildir.
    Bilindiği üzere, hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı korumak yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. B.K"nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme  yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen  koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi, iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler çerçevesinde hile iddiası yönünden bir değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların bu yöne  ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.